Ne kadar kendimizi koruyup kollasak, ne kadar dikkat etsek de bir şekilde geldi bu virüs belası bizim başımıza da bela oldu. Fütursuz bunca insan arasında azami dikkat etmemize rağmen, sonu da çok kötü bitti. Bu yazım, atiye not düşmek adınadır.

11 Ekim 2020'de bizi ziyaretten Aksaray'a giderken rahatsızlanan kayınvalidem ve akabinde 12 Ekim'de oğlum İlteriş'te ateş belirtisi oldu. Sonra 13 Ekim'de iş yerindeyken bende sağ ayağımı kasar derecede bir bel ağrısı belirtisi, eşimde sırt ağrısı, annemde üşüme ve halsizlik, babamda yüksek ateş, halsizlik ve üşüme, kayınpeder ve eşimin teyzesinde yüksek ateş, halsizlik ile başladı.

Kızım İlbilge'de ise 14 Ekim'de yüksek ateş ve halsizlik…

İlteriş ve İlbilge'de, doktora gidildiğinde ateş düşürücü ilaçlar verildi ve yavrular 2 güne varmadan iyileştiler. Fakat ailenin diğer fertlerinde genel olarak 4-5 günü bulan bir bunalım dönemi oldu.

(Bu arada 13 Ekim'de bel ağrısı belirtisi olunca, 14 Ekim'de kalan yıllık iznimden 1 gün kullanmak için iş yerinden müsaade istedim. 15 Ekim'de işyeri hekimine genel bir rahatsızlık olduğunu ifade edince, o gün için de 1 gün istirahat aldım.)

14 Ekim akşamı 20:00 suları babamın yüksek ateşinin bir türlü düşmemesi sonrası, babamın hastaneye gitmek istememesine rağmen, kapısına dayandım. Ve babamı bir şekilde ikna edip, dikkatli bir şekilde test verdirmek üzere Devlet Hastanesi'ne götürdüm.

15 Ekim sabahı işyeri hekimine aile genelinde bir rahatsızlık olduğunu ve virüs şüphesi sezdiğimi ifade edince o gün için istirahat yazdı. Bunun üstüne evime doğru yola çıktım. Tam evimin kapısının önüne 300 metre kadar kala, telefonuma "Temaslı" olduğumuz sebebiyle 14 gün karantinaya girdiğimiz mesajı geldi.

Temaslı durum üzerine Sağlık Bakanlığı ekiplerince telefonla arandık ve evimize "filyasyon" ekipleri yönlendirildi. Ben ve eşim, verdiğimiz test sonucu pozitif çıktık. Tabi akabinde annem de…

Babama test yaptırdığım günün akşamı babama ziyarete gelen, ertesi günü derhal ziyareti bitirerek evine dönen kardeşim ve gelinimiz de bazı belirtiler üzerine test yaptırdılar. Kardeşim pozitif, gelinimiz negatif çıktı. Kayınpeder, kayınvalide de pozitif çıktı.

Yani virüsü ayakta atlatanlar da dahil, toplamda 10 pozitif…

Evde tedavinin yeterli olmaması sebebiyle, 22 Ekim'de babam kendi arabasıyla (biz bu arada karantinadayız) annemi de yanına alarak Devlet Hastanesi'ne gittiler (o sıra annem ayakta ve durumu fena değil).

Babama önce serviste oksijen ve serum, ilaç tedavisi başladı. (Annem de yanında refakatçi.) Bu da yeterli olmayınca ve 24 Ekim'de babam kan oksijen oranının %62'lere düşmesi sebebiyle, derhal yoğun bakıma alındı. Yoğun bakıma bilinci açık, görerek, bilerek ve fakat nefeste güçlük çekerek yattı.

Tabi bu sırada ben ve ailem karantinadayız.

Ben karantinayı deldim, annemi de yanıma alarak Devlet Hastanesi'ne vardım… Ve yoğun bakımdan bilgi almaya çalıyorum. Kritiklik baş gösterdi ve durum iyiye gitmiyor.

Annem ve ben test verdik, akşamına negatif çıktık. Ertesi gün eşim test verdi ve negatif çıktı.

Yoğun bakım hastalarıyla ilgili günde sadece 1 kez, 11:00/12:00 arası bilgi almak mümkün.

Onu da dostlarımız, arkadaşlarımız sayesinde aştık ve günde 3-4 kez babamın durumuyla alakalı bilgi alıyorum… Saatlerce bekliyorum. Arkadaşlarımız, dostlarımız sayesinde tedavide hızlandırılabilecek her hamleyi yapıyorum.

...DEVAM EDECEK...

Serhat KAHRAMAN / 25.12.2020