Güzel duygularımın hepsi güzel günlerimde kaldı. En acı dediklerim baharmış halbuki şu tutarsız ömrüme.

On sekiz yaşımda yağdırdım saçıma akları. Hazan gibi güzde yaprak döktü şu genç yaşım. Mutluluğun tadını unutalı uzun zaman oldu. Yitirdim geleceğe dair tüm umutlarımı.

Bu gecede zühre bir melodi tutturdum firkatin bam telinden,dumanını ciğerlerime değil iliklerime çektim.

Neler yaşadı,neler geçirdi bu ömür. Kâh düştü kâh kalktı ama boşa geçirmedi hiç bir gününü.

Bir gül misali koparıldım toprağımdan hiç koklanmadan çöpe atıldım.

Ne içimdeki koca şehre sığabildim,ne de şişko koca dünyaya.

Hep yarım yaşadı hayatı burukluklarla dolu virane olmuş şu yıkık kentim.

Bende çok şey söylerdim de aslında anlamı kalmadığını farkettim sustum. Koştum uzaklara gittim beklenmediğimi farkettim. Sahi ben niye hiç sevilmedim?

Döş defterimde taşıdığım şiirlerimden ve kurumuş gülümden başka ne yoldaşlık etti bana?

Beyazın varlığını unutmadım fakat hapsetti karanlık fecr beni karnına.

Hani her gecenin bir sabahı vardı sersefil oldu gönlüm şu istihza çağda…