Abbasi İhtilalini incelerken şöyle sonuçlar çıkarabiliriz; 

Otoriter devletler güçlerinde noksanlık gösterince onun yerine en çok mücadele eden değil organize ve bağı güçlü olan topluluk öncesinin yerini alır. Tarih de"Doğa" diye adlandırdığımız iradeye boyun eğer. Tarihi incelediğimizde devlet kurmayı başarabilen topluluklar; amaçlarında en haklı olan topluluklar değil, kendi içinde birbirlerine karşı sadık olan, birlik olma konusunda sıkıntılarını yok etmiş ve içinden lider çıkaran topluluklardır.

Hz. Ali'nin, Hariciler tarafından şehit edilmesi ve oğullarından Hz.Hüseyin'in silah arkadaşları tarafından katledilmesinden sonra Şia diye adlandırdığımız Hz.Ali taraftarları Emevi devletine karşı faaliyet gösteriyorlardı. Ancak Halife Hişam zamanında Hz.Hüseyin'in torunu Zeyd Küfede bir isyana girişti ancak bunun sonucu öldürülüp küllerinin Fırat Irmağına sallanması oldu,ona uyanlara "Zeydi" dendi uymayanlara ise "İmamiye", bu Şia içinde ilk ayrılıktı. Üstelik Şia kendi bağrından bir lider de çıkaramamıştı.

Ancak Peygamberin amcasının torunları III.Yezid döneminde özellikle yeni kazanılmış topraklarda Emevilere karşı örgütleniyorlardı. Burada dikkat edilmesi gereken şey isyancıların Horasan gibi eyaletlerde örgütlü hale gelmesidir. Abbasiler buralarda teşkilatlandılar çünkü Emeviler Arapların Hicaz bölgesindeki aileleri öncelleyerek hakimiyetlerini sürdürüyorlardı .Geride kalanlar sadece yönetilendiler. Bu ayrımcı yapı Abbasilerin Horasan gibi sonradan katılma ve zaten daha önce de isyana şahit olmuş coğrafyalarda ayaklanma çıkarmasına sebep oldu. Abbasilerin mücadelesi adına memleket içinde bir çok örgüt şubesi kurulmuştu. Birbirine sıkı bağlanan ve kendisine "Şuubiye" denilen hareketin üyelerinin isteği tek ve basitti.

747 senesinde Ebu Müslim'in Horasan'da sancak açmasıyla (bu sancak Haşimi ailesini temsil eden siyah renkliydi) Abbasi isyanı başladı. Kısa zaman içinde isyan başarılı oldu ve Ebu-l Abbas Abdullah hilafet makamına geçti. Son halife II. Mervan gasıp dedelerinin cezasını Mısır'da bir kilisede savaşıp ölerek ödedi.

Kuran-ı Kerim'in de dediği "Gören gözler için nice ibret" vardır. Bir fikrin çokça kabul edilmesi değil örgütlü bir şekilde fikrin işlenmesi, fikirde ayrılıkların olmaması bir de onu başarıya ulaştıracak olan bir lider herhangi bir fikri başarıya ulaştırabilir.