Türkiyede siyaset renklenmeye başladı. 

Bugünlerde şaibedir, yalandır, iftiradır diye hep muhalefeti suçlayarak, kendi bildiklerini okumaya devam eden, bir tiranın itiraflarına şahit oluyoruz.

Alışkanlık olmuş bunlarda, yola çıktıklarını gene yolda satmak...
Hep benim dediğimi onaylacaksınız, bana aksi olabilecek herhangi bir şey demeyeceksiniz..
Söyleyeceğiniz doğruda olsa...
Kabul etmeme gibi bir ruh hastalığıdır işte bu hal.
İnsanlara hep yakınındakiler hata yaptırır. Hele sen kudretli biri isen; yağcın, goygoycun daha fazla olur ki, sana hata yaptıracaklar da çok olur haliyle.

Ben bunları ne için söylediğim belli, hatta kimi tarif ettiğimde gayet net…
AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanį İstanbulda kendi ananesine yaptığı bir konuşmasında kendi ile yolları ayıran eski yol arkadaşlarını tabiri caizse yerin dibine sokuyor..

Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Abdullah Gül ve Mehmet Şimşek...
Bekleyin arkası gelecek...
Bildiğimiz gibi Davutoğlu ve Babacan AKP den ayrılarak yeni bir parti kurma hazırlığındadırlar.
Kurulacak yeni bir parti muhtemelen AKP ye zarar verir. Kaygılar bu yönde olunca, malum AKP genel başkanının hastalığı nüksetti.
Suç bende değil, hep ötekileri suçlu...
Hep böyle olmadı mı?
Menfaat ortaklığı bitince, herkesi ağır bir şekilde suçlama...
Ya kandırılıyor, ya da hiç suçu yok, suçlu hep başkalarıdır..
Tıpkı şimdi olduğu gibi.

AKP genel başkanı Davutoğlu'nu, Babacan'ı, Şimşek'i ve Gül'ü şehir üniversitelerine verilen arsayı Halk Bankası dolandırılmıştır.
AKP genel başkanı diyor ki "...şehir üniversitesinin arsa tahsisini ben yaptım ama Davutoğlu orayı mülkiyet devri yaparak Halk Banksı'nı dolandırdı. Babacan'ın, Şimşek'in imzası var..." 

Peki Cumhurbaşkanı kim?
Partili cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan.
Eeee, o evrakın onayından senin nasıl haberin olmaz?
Yoksa sen bu olup bitenlerden hiç haberi olmayacak kadar bihaber, ya da gerçekten her zaman kandırılmaya müsait saftirik biri misin?..
Üstelik gerçekten bu adı geçen şahıslar bu konu olan suçu işledilerse; niçin savcıları göreve çağırmıyorsun?
Niçin devletin savcılarından hala hiç ses çıkmıyor? 

Fetöcüler yerine, Fetöcülere çay servisi yapan zavallı garsonu hapise atarak, gerçek Fetöcülere dokunmayan savcılar, burada kimi dava eder gerçekten merak ediyorum.

Ahmet Davutoğlu eski başbakan ve kirli dış siyasetimizin mimarı, yüzkarası...
Ali Babacan, Eski Dışişleri bakanı ve 15 yıl bizim ekonominin başındaki adam...
Mehmet Şimşek, Babacan'la beraber ekonomim direksiyonundaki etkili bir maliye bakanı...
Abdullah Gül, Eski başbakan, eski dışişleri bakanı ve cumhurbaşkanı..
Bakar mısınız şimdiki cumhurbaşkanının, yani nam-ı değer dünya lideri "Reisin" suçladığı kişiler hepsi en yetkili tepede oturanlar. Sıradan insanlar değil. 

Bir gümrük memuru, nüfus müdürü ya da herhangi bir sıradan bir memur değiller.
Yahu bunlar onyedi yıl bu ülkeyi yöneten insanlar.

"...ben senin Ankara'yı nasıl parsel parsel sattığını biliyorum ve ayın sekizinde her şeyi açıklayacağım..."diyen adamı ve aynı zat "...partim zarar görü diye konuşmayacağı..." böyle bir insanın bu vatanı, bu milleti ne kadar çok sevdiği tartışılır. Bu zatı hala yanında tutan sen değil misin?
Ben şuna inanıyorumki bu daha henüz devede kulak bile olmayacak çok cüzi bir itiraf. 

Sabırla bekleyelim Erdoğan daha çok şeyler itiraf edecek.
Çünkü artık onu yönlendirecek kurnaz danışmanları yok.
O önünde metin olmadan konuştuğu zaman saçmalamaya devam edecek...
Göreceğiz...

Benim aslında beklediğim şey, hala savcılar harekete geçmedi.
Çünkü bu bir suçtur, ortada en yetkili şahısın itirafı var, devlet dolandırılmış.
Bekanın mucidi sessiz. Beka sadece elde silahla yapılmaz!!

Beka ülkenin ekonomisine zarar veren, halkı fakirleştiren ve sosyal dengeyi bozan şeyler en önemli beka sorunudur bence..
Şu an bu konuyu zaten fazla konuşanda yok gibi. Yalnızı bir iki cılız sesten başka.
Baksana mal varlığı araştırılsın teklifini AKP doğrudan MHP dolaylı red edeceklerini söylediler bile.
Allah bu milletin yüzüne baksın.

İnşallah bundan sonrası hayırlı olur temennimdir.
Allah bizleri bozmasın inşallah.

Haki Korkmaz
Stockholm