İyi Parti kurulmadan önce iktidar siyaset arenasında tek kale maç oyununa alışmıştı. CHP ve solu öcü göstererek sağ seçmeni bloke etmeyi uzun yıllar başardı. Zira %25 civarında oyu olan sol seçmeni şeytanlaştırarak sağ seçmene ölümü gösterip sıtmaya razı etmek gibi öğrenilmiş çaresizliğe mahkûm etmişti.

İktidar bu haşhaşi oyununu da haşhaşi mantığıyla gerçekleştiriyordu. Rakiplerini itibarsızlaştırma, iftira atma, geçmişi karalama ve kahramanları hain ilan etme, kumpas kurma gibi ihvancı meziyetlerini sonuna kadar kullandı.

İyi Parti'nin kurulması bütün bu oyunları yerle bir etti. İktidar kendisi için tehlikenin farkında olacak ki partinin kuruluş aşamasından itibaren siyaset tarihinde görülmemiş baskı tehdit, saldırı ve algı operasyonlarının her çeşidini kullanmaktan geri durmadı. Tarihin hiçbir döneminde rastlanmayan ve örtünmeyecek kadar ihvancı büyük yalanlara da bu süreçte şahit olduk.

İyi Parti'nin kuruluşuyla birlikte yalan ütopyasının surunda gedik açıldı. Yalanlar, iftiralar, baskılar, tehditler ve saldırılar ortaya çıkan Kuvayı Milliye ruhunu durduramıyordu.

Sayın Akşener Çeyrek asırdan fazla süreçte Türk siyasetinin bütün inceliklerine biliyordu ve akademik kültüründen dolayı ihvancı yapının zaaflarının da farkındaydı. Bu süreçte başkanlık sistemi dahil olmak üzere yapılan değişiklikler ve kurulan bütün kumpasların tek amacı vardı. Sayın Akşener'i durdurabilmek, mümkünse ekarte edebilmekti. Zira iktidar adayı CHP değil İyi Parti'nin olacağı seçmen sosyolojisi açık seçik gösteriyordu.

Başkanlık gibi ucube sistemle ülke seçmenini ikiye ayırarak kendilerinden olmayanları CHP ve bölücü HDP ile aynı kefeye koyma çabasında MHP ile ittifaka girildi. Oynanan haşhaşi oyununu Sayın Akşener'in siyaset öngörüsüyle genel seçimlerde oy kaybına uğradılar. Sayın Akşener yerel seçimlerinde oyun kurucu olarak karşımıza çıktı. On yıllardır ellerinde olan büyük şehirler alındı. Para muslukları ve adeta kan emici hale gelen sözde STK'ları birdenbire yok oldu ya da kaybettikleri şehirlerden ayrılmak zorunda kaldılar.

AKP için yolun sonu görünmeye başlandı. İttifak ortağı iktidarı adeta kalkanı olarak toplumu terbiye etme ye ve tehditle susturmaya çalışırken AKP'de devlet gücüyle en şiddetli şekilde muarızlarını bastırma yoluna gitti.

Ortaya çıkan dip dalgayı bastıramadılar. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en büyük ekonomik buhranı mutfakları yangın yerine dönüştürürken, vatan sathını sığınmacıların cennetine çevirerek demografik yapımızın altına adeta canlı bomba yerleştirirken suçlu olarak muhalefeti gösterme garabetini de yaşadık.

Bütün bu ihanet derecesinde uygulamaları anketlerde gidici olduklarını gösterince bu sefer seçim kanunu ile sandıkta başaramayacakları sonucu mühendislik oyunlarıyla alma çabasına girdiler. Zira seçim kanunu ile sağda ortaya çıkan partilerin umutlarını kırarak siyaset sahnesinden çekimlerini ve en çok oy alan partiyi öne çıkararak ittifakları kendilerince anlamsızlaştırmaya çalışıyorlar.

Bütün bu oyunlar İyi Parti'nin iktidar yürüyüşünü engellemekti. Yıllarca ihvancı kimliğini saklayarak sağ seçmene oynayan AKP için yolu sonu görününce MHP ile millileşmesi de yetmez oldu.

Sayın Akşener, merkez parti olarak İyi Parti'yi konumlandırdığı gün bütün oyunları bozuldu. Sayın Akşener'in Türkiye tasavvuru her geçen gün kitlelerde karşılık bulmaya devam ediyor. Burada şu gerçeği de itiraf etmek gerekir.

Sayın Akşener'in Türkiye tasavvurunu topluma kabul ettirmekte parti olarak iyi bir sınav veremedik. Zira zihniyet değişimini kendi içimizde gerçekleştiremedik. Seksen öncesi mantıkla yeni sosyoloji hakkında fikir yürüttük. Eğer Sayın Akşener'in zihniyet değişimi paradigmasını kavrayıp mesajlarımızı o şekilde verebilirsek sıçrama yaparak tek başımıza iktidar da oluruz. Zira toplumsal yapı bizim iktidarımıza her zaman dan daha uygundur.