"Emir komuta merkezim ne emrederse onu yaparım. Papaz elbisesi giyeceksin derse papaz elbisesi bile giyerim"

R. Tayyip Erdoğan (1995)

Gün gelir başlarına taş yağacağı günler kapıya dayanır.

Ve şemsiyeler açılır...

Türk yazan, Bozkurt yazan şemsiyeler...

Her şey yüzde elli artı bir için...

***

İslam adına, Türk'e ve Türklüğe her türlü hakareti eden sakallı, sarıklı takımının geçenlerde Bozkurt işareti yapan samimiyetsiz pozunu görünce, sıranın en önünde olduğu halde sağdan soldan iteklenerek arkalara atılıp otobüse binemeyen adamın psikolojisini yaşamıştım...

Ve endişe duymuştum...

İslam dini dahil, dokundukları her şeyi yozlaştıran, yaşanmaz kılan, seviyesini düşüren, değerini sıfırlayan ve nihayetinde Makyavel'e rahmet okutan bir Siyasal İslam geleneğinden yetişmiş olan Erdoğan'ın bugün Mersin mitinginde yaptığı Bozkurt işareti endişemi derinleştirdi...

***

İsterseniz makarayı biraz geriye saralım...

Öyle 1991 seçim ittifakı zamanında yaptıklarına kadar inmeye gerek yok...

Meselâ yıl 2011 olsun ve "Ben bozkurtla dolaşmıyorum, ben eşrefi mahluk olan insanlarla dolaşıyorum. İnanıyorum ki hayvanın bizim dinimizde yeri vardır, kutsaldır ama eşrefi mahluk olan insanı onunla tehdit etmek aklı selim sahibi insanlara yakışmaz" sözlerini hatırlayalım...

Bir de 28 Mayıs 2015 tarihli bir haber okuyalım: "MHP Uşak Merkez İlçe Yönetim Kurulu üyesi Seher Kayıhan, toplu açılış törenine katılıp, halka seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim otobüsü geçerken bozkurt işareti yapınca Cumhurbaşkanlığı koruma polisleri tarafından gözaltına alındı".

Şimdi aradan geçen beş-altı yılın sonunda partisinin Mersin mitinginde verdiği Bozkurtlu resme bakalım...

Sen nelere kadirmişsin, ey yüzde elli artı bir...

Sayın Erdoğan, bu hızla Yozgat'ta, "Başbuğ Türkeş" diye bağırabilir...

Anıtkabir'de, "Atam sen kalk ben yatam" diyebilir...

***

Bu resimlere baktıkça, Türk Milliyetçiliğini, bir kaç tane boyundan büyük slogan atıp Bozkurt işareti yapmaktan ibaret sananlar hariç, yani bütün gerçek Ülkücüler gibi benimde içimden Bozkurt yapmak gelmiyor...

Resmen soğudum...

Çünkü bayram değil seyran değil, öyleyse daha geçen ay meslek odalarının başındaki "Türk" ve "Türkiye" ibarelerini söken Erdoğan'ın Mersin'de yaptığı Bozkurt işaretinin çok "iyi"  bir sebebi olmalı...

***

O yüzden Siz Siz olun, hemen havaya girip: "Gördünüz mü devleti biz yönetiyoruz, Erdoğan'a Bozkurt selamı bile verdirdik" mavraları yapmayın...

Zaten bir yandan Bozkurt işareti yapıp diğer yandan her zamanki gibi bilmem kaç etnik köken sıralayıp durdu...

Rabia'yı da yapıştırdı...

Ee...

***

İtiraf edelim ki, Devlet Bahçeli'den kat kat güzel Bozkurt yapıyor...

Belli ki sıkı çalışılmış...

Oysa bizim cenah, slogan atmaktan ve birbirini tehdit etmekten fırsat bulup henüz bırakın Fatiha'yı, Sübhaneke'yi bile öğrenemedi...

Bir zamanlar Çin'in ipeklisine ve güzel kadınına aldanıp vatanı teslim ettiğimiz gibi, şimdi bu afilli Bozkurtlu resme aldanıp Ülkü adlı nazlı gelini sarayın haremine teslim etmek tehlikesi var...

O sebeple hele biraz bekleyin, Mersin'de ne yaptığına değil; Diyarbakır'da, Hakkari'de ne yapacağına bakın derim...

Çünkü onlarda "Her şey, yüzde elli artı bir için".

Bizde ise "Vatan"...

***

Tamam, "Söz konusu vatansa gerisi teferruattır" ama her ne sebeple olursa olsun Bozkurt'a tasma taktırmayalım...

Asena'yı dansöz ettirdik, Kızıl Elma'yı dişlettik, bari Bozkurdu harcatmayalım...


10.3.2018