Özellikle son yirmi yıldan beri "Şehit" ve "Şehitlik" kavramı yerli-yersiz her ortamda kullanıla kullanıla nasıl aşındı ve anlamını yitirdiyse maalesef "terörist" tanımı da aynı ağızlar tarafından özellikle oy uğruna kullanıla kullanıla anlamını yitiriyor...

***

Evet, Cumhurbaşkanı Erdoğan bu sefer, Boğaziçi Üniversitesi'ne atadığı rektörü protesto edenleri hedef alarak kendinden görmediği herkesi yine "terörist" olarak tanımladı...

***

Erdoğan'ın özellikle CHP'ye vurabilmek için Boğaziçi'ndeki protestolara destek veren CHP İl başkanı Canan Kaftancıoğlu'nu bizzat hedef göstererek DHKP-C üyesi olmakla itham etmesi dikkatimi çekti (Gerçi bir ara PKK'lı olduğunu da söyledi ama fark etmez nihayetinde hepsi aynı floranın haşeratı)...

Yandaş medya ve havuzdan başka dünyası olmayan tayfa da aynı şeyleri köpürterek tekrarlamaya başladı. 

Erdoğan bir süre sonra ihtiyaç duyup Canan Kaftancıoğlu'nu ermiş kişi ilan etse, yüzleri hiç kızarmadan hanımefendinin(!) ermişliğini ve İslam'a hizmetlerini oturdukları yerden uydurup uydurup yazarlar. TV'lerde açık oturumlar düzenleyip baş tacı ederler…

***

Toplum olarak alışığız; partilerinin icraatından memnun olmayıp eleştireni, başka partiye oy vereni, faizde parası olanı, cüzdanında Dolar/Euro taşıyanı, hasat ettiği soğanı-patatesi depoya koyan çiftçiyi hatta gözü üstünde kaşı var diyeni kolayca terörist ilan ederler. Yine toplum olarak alışığız, dün can-ciğer oldukları ile arası açıldığı anda terörist ilan edebildikleri gibi eskiden araları bozukken terörist ilan ettikleriyle ihtiyaç duyduğu anda kolayca barışıp vatansever ilan edebilirler…

Menfaatleri neyi emrediyorsa onu yaparlar. Masumu yalan haberlerle rezil rüsva edip ipe çekerken en azılı katilleri melek gibi gösterebilir, tecavüzcüleri Allah dostu olarak pazarlayabilirler…

Meselâ dün büyük İslam âlimi dedikleri Fethullah Gülen'i, bugün en azılı din ve vatan düşmanı haşhaşî lideri terörist fetö…

Dün kafatasçı, ırkçı, eli kanlı katil, köpeklerle gezen zürriyetsiz terörist Devlet Bahçeli, bugün büyük ülkü ve dava adamı, reyisin en güvendiği dostu…

Dün fetö projesi olan İYİ PARTİ'nin fetöcü lideri terörist Meral Akşener, bugün mutlaka Cumhur İttifakında yer alması gereken vatan aşığı Asena yapılabilir…

Tüm zamanların en büyük Marksist bölücü hainini bugün, "Namazında niyazında dindar bir gençti" diyerek masumlaştırıp devlet TV'sinde mektubunu okutup kardeşine de canlı yayında propaganda yaptırabilirler…

Tescilli ve kaçkın bir vatan haini bölücü türkücüyü bizim kesemizden finanse ettikleri parti mitingine getirip türkü söyletip başındaki konfetileri bile temizleyebilirler…

Kısacası mühür onlarda, istediklerine istedikleri damgayı istedikleri anda vurabiliyorlar...

Kargadan başka kuş, havuzdan başka dünya bilmeyen yığınlarda bunları her defasında çılgınca alkışlayıp tasdik ediyor

Vs. vs…

***

Söz konusu İl Başkanının, Türk Milliyetçileri olarak bizim indimizdeki yeri belli. 

Bu konudaki fikrimizi zerre miktar değiştirmeyeceğimiz gibi tartışma konusu bile yapmayız. Fakat ben başka noktaya dikkat çekmek istiyorum…

***

Evet, CHP İstanbul İl başkanı olan kişi ülkenin en yetkili ağzı tarafından DHKP-C mensubu bir terörist olarak ilan ve ifşa edildi. Ama ne savcılardan bir hareket var ne de ülkedeki son teröristi yok edinceye kadar durmamaya ant içmiş olan İç İşleri Bakanımızdan bir ses çıktı…

Buradan hareketle zannım ve endişem o dur ki Sayın Cumhurbaşkanı, Canan Kaftancıoğlu'na bu kadar aleni ve yüksek perdeden "terörist" diyerek aslında onu "ibra" etmiştir…

Aksi halde kolluk kuvvetleri anında derdest etmeli ve Cumhuriyet Savcıları soruşturma üzerine soruşturma açmalıydı. Süleyman Soylu'nun da kükremesi lazımdı…

Öyle bir şey oldu mu? Yok.

Bir yaprak kımıldadı mı? Yok…

***

Devlet, dedi kodu yapıp canlarının istediğine iftira atma yeri olmadığına ve terörist ilan ettikleri kişiye hâlâ dokunmadıklarına göre ortada bir tuhaflık var demektir…

Bir terörist, hem de ülkenin tek hâkimi tarafından ifşa edilen bir "terörist" nasıl hâlâ elini-kolunu sallayarak gezebiliyor ve İl başkanlığı yapabiliyor ki?

Koskoca Cumhurbaşkanı yalan mı söylüyor, yoksa memurları kendisi mi takmıyor?

Peki, Kaftancıoğlu, kendisine terörist ithamında bulunup devlet olmanın gereğini yerine getirmeyenlere dava açarak haklı çıkarsa, ülkeyi yirmi yılda nasıl bir çadır devletine çevirmiş olduklarını ve ne yapacaklarını hesap ettiler mi?

Terörist olduğu mahkemece onaylanırsa o daha büyük bir facia zaten. O zaman devleti yöneten herkese teröriste yardım ve yataklıktan işlem yapılması gerekir...

Böyle bir şey olamayacağına göre Sizce de geriye, "İbra"  kalmıyor mu? Ve tabi ki "terörist" kelimesinin içinin boşaltılması...

Asıl soru şu, bu çıkış düşündüğüm gibi gerçekten, "ibra" amaçlı ise Erdoğan'a bunu yaptıranlar kim?

Kendisi olamaz…

En azından yanında büyük devlet ve dava adamı Bahçeli bulunduğu için olmaz, olamaz…


***

Öyleyse, her zaman en kullanışlı Sol terör örgütü olan DHKP-C'nin özellikle geçmişte bir takım görevlilerle yaptığı işbirliklerini de düşününce resmin büyüğü karşınıza çıkar. Hatırlarsınız bunlar, Gezi'yi de bir takım görüşmeler neticesinde diğer "kan" kardeşleriyle el ele verip provoke ederek terörist eyleme dönüştürüp halkın desteğini kesmeyi başarmışlardı…

Bu arada, Erdoğan'ın Kaftancıoğlu çıkışından sonra geçmişten bir kuble rövanş alacağını sanan bizim arkadaşlar boşuna ümitleniyor…

Öyle kolay yedirmezler…

Çünkü masum değil hiç birisi…


9 Ocak 2021