TBMM'deki 325 insanın kararı ile bizim yavrularımız kendilerini hiç ilgilendirmeyen kanlı bir iç savaşın tarafı olmak için Libyalar.

325 tane milletvekili...
325 tane gamsız, kasavetsiz insan...
325 tane saklı seçilmiş...
325 tane kendi evlatlarını güvende tutan ve başkalarının evlatları ile kahramanlık taslayan korkak...
325 tane vatan ve millet edebiyatı arkasına gizlenerek nefsini besleyen siyasi...
325 tane iradesiz el kaldırıp indirme memuru...

Elbette ki bu 325 kişi için hiçbir sorun yok.
İç savaş cehennemine gönderilen çocuklar onların çocukları değil ki?
O çocuklar bizim çocuklarımız!
Tohumlarına para mı verdiler?
Doğurmak için dize gelip sancı mı çektiler?

Evlat acısı ile tırnakları ile bağrını parçalayan bir anne mi,
Evlat acısı ile dizlerinin feri kesilen bir baba mı,
Yetim büyüyecek çocukların "babam nerede" sorusunu soran mı oldular..?
Bizim çocuklarımız savaşacak,
Bizim çocuklarımız ölecek,
Onlar her zaman yaptıkları gibi tabutları başında Allah, Peygamber, Kuran nutukları çekecek.
15 dakika sonra da...
Hiçbir şey olmamış gibi gidip kuş sütü ve kuru üzümle beslenecekler.

LİBYA...Neden o cehennemdeyiz?

İktidar ve yandaşlarının Doğu Akdeniz politikalarında ki beceriksizleri yüzünden oradayız.
Yabancı ülkelere diplomat yerine Türkçeyi bile doğru dürüst konuşamayan hısım, akraba, yağcı, yalakalara görev verdikleri için oradayız.
4 kelimeyi yanyana getirip mantıklı bir cümle kuramayan siyasetçiler sebebiyle oradayız.
İki yüzlü dış politikamız tamamen iflas ettiği için oradayız.
Dünya üzerinde Azerbaycan dan başka bize inanan bizi dinleyen başka bir ciddi devlet kalmadığı için oradayız.

Bedeli mi?
Önemi yok.Bizim evlatlarımızın kanı ve canı ne güne duruyor.Alt tarafı " BİR KAÇ ŞEHİT"

Birileri orada bulunmamızı bu bir "Beka meselesidir" diyor.

Ben de diyorum ki;

En büyük Beka meselesi, vicdanı ölü, karakteri pert, ahlakı zayi ve omurgası bulunmayan kişilerin bu ülke yönetiminde söz sahibi olmasıdır.