Bu ekibin büyük bölümü bir makam mevki hastası değil. Öyle olsaydı biat ederler koltuklarında otururdu. Fakat nasıl olsa böyle düşünmüyorlar diye de ikinci sınıf muamelesi görmeyi de hak etmiyor bu insanlar.

Sayın Akşener bir basın toplantısı ile yeni partinin ilk işaretini verdi. Önce hayırlı olsun diyelim.

Kurucular kurulunda olacak bazı isimler de gün yüzünde cıktı artık. Tartışmalar sorular itirazlar mutlaka gelecektir kj gelmeye de başladı. Özellikle ülkücü hareket mensupları bu noktada yüksek sesle itirazlarını dile getiriyor. Olması gerek oluyor aslında. Elbette tartışmak gerek. Yolun basında uyarılar yapmak herkesin hakkı. Testi kırılmadan söylemek gerek bazı düşünceleri.

Yalnız dikkat etmek gerekir ki açıklanan isimler sadece kurucular kurulu. Bu isimleri hemen parti yönetimi gibi algılamak ne kadar doğru bir yaklaşım olabilir?

Hepimiz biliyoruz ki kurucu olmak ile partide yönetim kadrosunda olmak çok farklı konum. Onun için eleştiriler için biraz daha beklemek gerekir bence.

Yalnız burada şu hakkı da teslim edelim: Bu açıklanan kurucular kimdir neyin temsilcisidir Türk milliyetçiliği fikir sistemi içinde duruşları nedir soruları cevapsız kalırsa sıkıntılı bir süreç başlar. Bu sıkıntılı süreci yaşamamak için en güzeli vitrinin fikir sistemi ile bağlantısı mutlaka açıklanmalı. Elbette mhp alternatifi bir parti kurulmayacak. Elbette ikinci bir mhp olmayacak bu yeni parti. Iyi güzel de ne olacak? Renksiz tatsız tuzsuz bir ucube mi?

Ikinci sıkıntı ise Ülkücü kimliği olan oluşumun başından beri tavrını ortaya koyan ekip ne olacak?

Bu ekibin büyük bölümü bir makam mevki hastası değil. Öyle olsaydı biat ederler koltuklarında otururdu. Fakat nasıl olsa böyle düşünmüyorlar diye de ikinci sınıf muamelesi görmeyi de hak etmiyor bu insanlar.

Lakin yine de açıklanan sadece kurucular kurulunun bir bölümü buraya dikkat edelim.

25 Ekim tarihinde oluşum resmi anlamda partileşir o zaman yönetim kadrosunu da görmüş oluruz. Hemen ülkücüler niye yok gibi bir saplantıya düşmeyelim. Kurultay yapılır ortaya ülkücü kadrolar çıkar yönetime talip olur. Bunlar partileşme sürecinin bir devamıdır.

Yalnız eleştirilerin odağında isimlerin açıklanması mı var yoksa ülkücülerin açıklanmaması mı? Işte esas konu bu.

O oluşumda açıklanmayan isimler belli ki siyasi bir manevra olarak medyaya sunulmadı.

Oysa bir çok ülkücü ismin bırakın kurucular kurulunda olmasını oluşumun yönetiminde bulunacağı gerçektir.

10 kişilik kurucular kurulu isminin açıklanması bu kadar tartışmayı beraberinde getiriyorsa artık kabul ediniz ki bu oluşum güçlü bir şekilde geliyor.

Yine de tek hakim tek karar merci olmasın temennisini ekleyelim. Umarım sağlıklı bir kurultay süreci ile taşlar yerine oturur.


Doğan Ay