Günümüz şartlarında bir nebze aklı olan, çevresindeki ve ülkesindeki yaşanılanlardan ne kadar vahim bir sona doğru gittiğimizi görür. Görmeyenler için ise düşüncem akıllarından şüphe ettiğimden ziyade, uykularının ağır olduğudur.

Endişelenmek ,sorgulamak ancak gördüğü manzara karşısında aktif rol almak, mücadele etmekle anlam kazanır. Diğer türlü sadece kendini kandırmaktan ibarettir.

Peki madde madde sıralamaya gerek duymayacağımız bu kadar sorun ve bazı konularda iş işten geçmiş durumlar mevcutken milletimizin tepkisizliğinin sebebi nedir?

Çok karmaşık, çözülemez yada bilimsel verilerle açıklamaya gerek yok, sebebi çok açık: "KAHRAMAN (LİDER) BEKLEME HASTALIĞI"

Bu hastalığın belirli semptomları vardır:

​* Beklenilen kahraman yada lider içimizden çıkabileceğine inanırız ama, sorumluluk alan herkesi lekelemek, karalamak gerekmektedir!!! 

* Kahramanın olağanüstü özellikleri olduğuna inanılır. 

* Tükendiğimizde, bitmek üzereyken kahramanın, liderin çıkacağına inanır. Kahraman yada lider çıkmamışsa şuan için korkulacak durum yoktur yada daha zaman vardır. 

* Bireysel olarak bir hiç olduğunu düşünür. 

* Farklı bir düşüncesi olanı, çözüm önerisi ile birlikte yaklaşanları reddeder. 

* Günlük yaşamlarında en yakınına bile ışık tutmayanlar, insanlığı aydınlatacaklarını idda ederler. Karmaşık cümleler kurmak, anlaşılamamak, imalarda bulunmak, net olamamak, sevgi yoksunu olmak tipik karakteristik özelliğidir. 

Bu hastalığa yakalananlar; kenarda bekler, bildik bilmedik konularda ahkam keser, önüne çıkanları sebepsiz karalar, geçmişinden dem vurarak '…bizim zamanımızda, ben gençken, ben eskiden…' diye cümle kurarak ahkam kesmek yapısal özelliğidir… 

Lider beklemekten vazgeçin… Gönlünüze göre lider bulamıyorsanız ya susun yada buyrun kendiniz lider olun. 

İllaki bir lider arıyorsanız ben size kimden lider olmaz onu söyleyeyim sonrasına da bi'zahmet siz karar verin. 

-Gücünü koltuğundan alandan,
-Türk'e göre Türk'çe düşünmeyenden ve taviz verenden,
-Dini konularda ticaret yapandan ve iki MUSTAFAMIZ'dan biri ile sorunu olandan,
-Toparlayıcı değil, nifak tohumu ekenden,
-Mensuplarını birbirine düşürenden,
-Düşmanın koltuğunda kalması için onun her zor anında imdadına koşandan,
-Emek verenleri ve evlatlarını harcayandan,
-Mensuplarını uyuşturan ve avutandan,
-Yahudi üstün hizmet madalyası bulunanlardan,
-Az olsun benim olsun diyenlerden,
-Atatürk'e ve emanetlerine ihanet edenden,
-Devraldığı davaya ve şehitlerine sırt dönenlerden,
-Vatanına göz dikmiş hainlerle gülücükler saçarak el sıkışanlardan,
-Öz evlâtlarına kan kusturarak düşmana koltuk değnekliği yapanlardan,
-Küçük bir ayrıntı da saçını-başını boyayan kompleksli eziklerden Türk'e lider ve kahraman ol-maz. 

Bunlara dava filan teslim edilmez… Çok zorda kalınırsa şirket devredilir oda şirketten ümidi kesmişseniz en fazla "genel müdür" yaparsınız… 

Vatanınızı ve davanızı seviyorsanız (hiç bir şey yapamıyorsanız da) ortalıkta "doğan görünümlü şahin modunda, lider yutturmacalı genel başkan" cafcafıyla gezinen bu "atanmış genel müdürlerden" uzak durun yeter. 

Hakan YAVUZ