Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Danıştay 8. Dairesi'nin Öğrenci Andı'nı kaldıran Milli Eğitim Bakanlığı yönetmeliğini iptal eden kararını bozdu

Bu kararın ardından artık okullarda andımız okunmayacak. Yıllardır okunmuyordu zaten, bu kararla okunmaması kanunen de kesinleşti.

Bu kararın İstiklal marşımızın 100. Yıldönümünden 1 gün sonra alınması tam AKP dönemine uygun bir davranış.

Geçmişte 29 Ekim'de YPG yi Türkiye'den yedikleri lahmacunların parasını dahi ödeyerek geçirmişlerdi.

Sevr'in yıl dönümünde Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı.

Şimdi de İstiklal marşının kabulünün 100. yıl dönümünden 1 gün sonra 1933 yılından beri okunan andımız kaldırılarak Türklük aşağılandı.

Şaşırdım mı? Hayır.

Çünkü AKP hiçbir zaman değişmedi. Sadece zaman ve şartlar gereği milliyetçiymiş gibi davranıyor fakat bunu da yaparken birkaç slogan ve icraat dışında hiçbir şey yapmıyorlar.

AKP nin Milliyetçilik konusunda kullandığı tek malzeme HDP ve PKK

Meydanlarda HDP ye hakaret ve PKK ya dönem dönem yapılan operasyonlar yaparak 5 yıldır Milliyetçi çizgiye geldiğine inandırıyor.

Oysa AKP dün nerede duruyorsa bugün de aynı yerde duruyor.

Eğer AKP gerçekten siyasi çizgisini değiştirmiş olsaydı bugüne kadar en azından çözüm süreci yüzünden pişmanlık duyarlardı.

Pişmanız demediler. Sadece kandırıldık dediler. Yani AKP çözüm sürecinde yaptığı her şeyin doğru olduğuna inanıyor. Karşı çıktığı konu ise HDP ve PKK nın tavrı

Tıpkı fetö konusunda olduğu gibi ''Biz size ne istediyseniz verdik ama siz nankörlük yaptınız'' diyor.

Bunun adı değişim değil yeniden barışmak için zamanını beklemektir.

Bu yüzden çözüm sürecinde yaptıkları hiçbir icraattan geri adım atmadılar. Hala o günlerde yaptıklarının arkasında duruyorlar.

Ne andımızı geri getirdiler, ne devlet tabelalarına TC yi eklediler, ne PKK propagandası yapmayı tekrar suç kapsamına aldılar.

Çözüm sürecinde yapılan her şey hala aynı duruyor. Değişen sadece PKK ya yapılan operasyonlar, HDP ye hakaret ve HDP Belediyelerine atanan kayyumlar.

Kısacası Türk Milliyetçilerinin ağzına bir parmak bal çalıp avutuyorlar.

MHP de ''Aman HDP ile aynı safta görünmeyim'' diyerek çözüm sürecinde yapılan yanlışların düzeltilmesini isteyemiyor.

Neden istemiyorsunuz diye sorduğunuzda da cevapları hazır: ''Devletin bekası söz konusu. Bilmediğiniz şeyler var''

Sizin bildiğiniz, bizim bilmediğimiz neler varmış söyleyin de bilelim.

Devletin bekası andımız kaldırılınca mı korunacak?

Eğer gerçekten Türk Milliyetçiliğini savunuyorsanız çıkın ve ''Andımız yoksa biz de yokuz'' diye rest çekin.

Hiç boşuna ''Rest çekersek HDP ve PKK sevinir'' diyerek bahane uydurmayın. Andımızın kaldırılmasıyla şu an HDP, PKK ve Fetö seviniyor zaten.

Aylardır HDP kapatılsın derken şimdi andımızı kaldırarak HDP ve PKK yı sevindirdiniz. Bu durum hiç mi gururunuza dokunmuyor? Hiç mi aynaya bakınca yüzünüz kızarmıyor?

Lafa gelince elinize HDP yi sopa gibi alıp muhalefeti HDP üzerinden dövmeye kalkıyorsunuz ama icraata gelince HDP yi mutlu eden siz oluyorsunuz.

Şimdi sizin hangi sözünüze inanalım? Hangi açıklamanızı ciddiye alalım?

Birkaç gün sonra yine kürsüden beylik laflar edip Milliyetçi nutuklar atacaksınız ama millet artık bu sahne şovlarına inanmıyor.

Millet laf değil icraat görmek istiyor.

Milliyetçiyseniz andımızı tekrar getirirsiniz. HDP kapatılsın demekle yetinmeyip kapatırsınız.

Atalarımızın dediği gibi lafla peynir gemisi yürünmez. Lafla da Milliyetçilik olmaz. Milliyetçilik laf değil eylemle olur.

Son olarak andımızın kaldırılmasını savunanlara şunu sormak istiyorum.

Andımızın neyinden rahatsız olduğunuzu merak ediyorum.

Türk mü değilsiniz?

Yamuk musunuz?

Tembel misiniz?

Küçüğü sevmiyor musunuz?

Büyüğü saymıyor musunuz?

Yurdunuzu, milletinizi mi sevmiyor musunuz?

Yükselmeye, ilerlemeye mi karşısınız?

Atatürk'ün yolundan gitmek mi zorunuza gidiyor?

Varlığınız Türk varlığına düşman mı?

Ne mutlu Türk'üm diyene diyince mutsuz mu oluyorsunuz?

Tam olarak andımızın hangi cümlesi batıyor?

BARIŞ ATAGÜN