Hepimiz Sultan Hamid istibdadının yıkılmasını istiyoruz. Ama hiçbirimiz o yıkılıp da iktidar bize kalırsa ne yapacağımızı söylemiyoruz.
Mustafa Kemal'e sıra gelince, O; „Rumeli'de ve Küçük Asya'da bizden olmayan toprakları içine almayan bir sınır çizerim. Bu sınır içindeki memleket ve milletimizi kurtarmaya bakarım" 

Falih Rıfkı Atay 

Falih Rıfkı böyle diyor "Atatürk Kimdir" eserinde.
Atatürk'ü Atatürk yapan da bu. 
Geniş düşünmek. "Okunuzu en yükseğe hedef alarak atmak." 

Geleceği düşünmek bir sanattır. 
Siz siyasetinizi bu çerçevede yapmıyor/yapamıyorsanız ne kendinizi yorun ne bizleri…

Sahi AKP gitsin tamam gitsin de ;
Sizin programınız ne? Kadronuz kim?
Projeleriniz var mı?
Milleti yanınıza çekecek milletin "işte bu " diyebilecek öneriniz nedir?
Vizyon misyon var mı?

Milleti yanınıza almazsanız boşa kürek çekiyorsunuz. 
„Millet bir çıkış arıyor" diyorsanız buyurun o çıkışı milletin anlayacağı dilden ortaya koyun.

Sizden Atatürk olmanızı istemiyor ve beklemiyoruz. Sadece O'nu rehber eyleyin yeter.

Türkiye'de muhalefet partilerinin temel sorunu bu bence. 
Ortada kayıkçı kavgası. Gündem belirleyen değil gündem takip eden medya modeli gibi.
Seçmeni inandırarak seçmene güven vermeli muhalefet. 
Ev ev kapı kapı gezerek, bütün yürekleri yüreğinize katarak güven vermeli. 
Her alanda görüşlerinizi anlatarak somut görüşler ortaya koyarak güven vermeli. 
Kavgacı, küfürbaz ve yancılarla seçmenin karşısına çıkılmamalıdır. 
Kendi tabanından yükselen feryatlarla kulak tıkayan bir partiye seçmen niye oy versin?

Bugün ülkemizde muhalefet ne yazık ki söylemeden slogandan eyleme geçmemekte ve millete umut verememektedir. 
Karışıklık söz düellosu şeklinde sen bunu dedin ben buna cevap veriyorum mantığı ile sonuç alınmaz alınamaz. 
Devletin resmi kurumuna göre hayat pahalılığı %24.5 yükseliyor muhalefetten tık yok (Allah var mikrofondan bağırıp çağırmak hariç tabi).
İyi de bizdeki muhalefetin bunu gerçekçi bir şekilde anlatmaya niyeti var mı? 
Elbette yok dediğinizi duyar gibiyim.

Milletin umudu olması gereken Türk milliyetçiliğini referans olarak gösteren siyasi partilerde de durum hiç iç açıcı değil. 
Hele Türk milliyetçiliği merkezdir diyerek yola çıkanlar evlere şenlik. 

Yolunuz Türklük ise buyurun meydana haykırın. Susmak savunduğunuzu zannettiğiniz Türk milliyetçiliği ile bağdaşmaz.
Sadece bir yapıyı rakip görerek başarı mı gelir?
Eleştirdiklerini kopyalayarak oluşturulan yönetim tarzından zafer mi beklenir?
Ben yaptım oldu bitti diyen kafa ile iktidarı değiştirmek mümkün mü?
Türk milliyetçiliği özne durumunda olmadığı sürece başarı beklemenin mantığı var mı? 
Elbette yok. 

Türk milliyetçiliğini savunduğunu iddia eden siyasi partiler bu şartlarda sadece nesne görevini ifa ediyor. Özne olamıyor bir türlü.
Ne zaman Türk milliyetçiliği özne konumuna gelir o zaman belki bir ümit olur. Aksi durumda oturup yeni sloganlar üretmek zorunda kalırız.
Türk milliyetçiliği aksiyon bir hareket haline dönene kadar bu ülkede siyaset kültür sanat ekonomi işsizlik eğitim adalet sağlık konusunda başarı beklenemez.

Muhabetle efendim…

Doğan AY