Hanım eli

Son haftalarda, rutin güzergahım da gülümseyen yüzü kınalı eliyle beni selamlayan afişteki kadına, her önünden geçtiğimde ben de gülümseyerek selam verdim. Şehrime geliyormuş...

"bu vatana kurban olmak içim kınalarımızı yakmaya geldik" sloganıyla yola çıkan, kendi partisinden ihraç edilmesine, yoluna defalarca taş koyulmasına rağmen bıkmadan usanmadan koşturan bu cumhuriyet kadınına derin bir saygı duymaktayım.

Kimi arayıp mitinge gidelim dediysem hepsi "saat kaçta, nerede?" dediler. Alevlisi, sünnisi, şafisi… O gün coşkuyla karşıladık Meral hanımı. Hiç biri Mhp'li değildi. (Ben de dahil)

Bir gün önceden aldım kınamı ve bütün avucuma yaktım. Meral hanım da bizlere hediye olarak hazırlatmış kınaları, onlardan da aldım.

Birçok yürüyüşe eyleme katılmama rağmen hayatımda ilk defa bir mitinge gittim. Kendi tuttuğum partinin dahi hiçbir mitingine gitme gereği duymamıştım. Ama bu parti seçimi değildi, bu geleceğimizi oylayacağımız referandumdu ve ben katılımı gözlerimle görmek istiyordum.

Müthiş bir kalabalık müthiş bir coşku vardı. Konuşma başlamadan ülkücü bir beyefendi bana hangi bölgeden olduğumu sordu. "ben hiçbir bölgeden değilim, ben halkım, doğru bildiğimin yanındayım" dedim. Benim gibi gelen o kadar çok kişi vardı ki o gün, hiçbir siyasi parti başkanının yapamadığını yapmıştı. Hepimizi bir araya toplamıştı. Sonra takdim edildi sahneye geldi.

TV de izlediklerime hiç benzemiyordu. Hanım eli değmişti…

Önce sahnenin önündeki bariyerleri kaldırttı. Benim bunlara ihtiyacım yok, kaldırın dedi naif bir biçimde. Korkusuzdu…

O güzel yürekli kadın malum kişilerin adı geçtiğinde yuhalayan topluluğu anında susturup "bize yakışmaz, biz onlar gibi tehditle, küfürle ifade etmeyelim kendimizi, biz bize yakışanı yapalım" diyordu. O kadar güzel taşlamalarla lafı gediğine oturtuyordu ki, meramını bu kadar zarif bu kadar etkili, bu kadar insani anlatan başka bir konuşmacı dinlememiştim şimdiye dek.

Uzun uzadıya konuşmasını anlatmayacağım burada. Ben önyargılarımı yıktım. Mhp ve tabanı bana hep ataerkil gelirdi. Dün ben ışığı umudu gördüm sözlerinde, dinleyenlerin gözlerinde. Kocaman kocaman adamların bir kadına olan inancını desteğini gördüm. Mevzunun vatan olduğu yerde gerisinin teferruat olduğunu gördüm. Tek yüreği, tek bileği gördüm… Umudu gördüm yaşadım. İnancım yükseldi. bu vatan kolay kazanılmadı. Ellerimizden kayıp gitmesine izin vermeyeceğiz.

"bu vatana kurban olmak içim kınalarımızı yakmaya geldik"

Bu kadar güzel, bu kadar anlamlı bir slogan olabilir mi? işte, hanım eli değmiş…

Kınalarımızı yaktık, konuşmanın sonunda helallik aldın, sen de bize hakkını helal et Akşener...



Canan Korkmaz



/s�8�!�=