Körler sağırlar birbirini ağırlar demiş atalarımız.
Ne kadar güzel ve yerinde bir söz...
Ülkücülere "hayvan" diyen bir vekil ülkü ocakları başkanı sıfatı taşıyan bir kişi...

Biri hakaret ediyor diğeri onu destekliyor. 

Ülkücülük ruhu mu dediniz.. Bir fatiha...
Ülkücüler kardeştir mi buyurdunuz? Ona da bir fatiha.. 

Şimdi kimse çıkıp ülkücülük edebiyatı yapmasın.
Koltuk edebiyatı ile ülkücü duruşu karıştırmayın beyler.
Bizim kimsenin zekatına ihtiyacımız yok.
Ülkücüler hamdolsun kendi zekatını veriyor.
Bu nasıl ülkücülük?

Tabulara dokunmak yasak.
Niye?

Derdi koltuk olan nereden bileceksin bizi.
Kılavuz bey acaba Anadolu'daki ocaklar nasıl ayakta duruyor bilginiz var mı?
O ocakların giderleri nasıl karşılanıyor biliyor musunuz?
Ankara'da oturup sağa sola hakaret ederek sağı solu tehdit ederek olmuyor o işler.
Bugün hakaret ettiğiniz insanların destekleriyle ocaklar tütüyor haberiniz var mı?

Nereden haberiniz olacak ki?

Beyler paşalar gibi yaşayanlar bunu bilemez.
Ülkücü hareket mensupları kimin ne olduğunu biliyor.
Kılavuzu da biliyor haberalı da biliyor adanı da yalçını da...

Boşuna hareketi germeyin.
Biz ülkücü olmayı gardaşlıktan öte biliyoruz bunu bozmaya gücünüz yetmeyecek.
Er geç bu hareket aslı sahipleri ile kucaklayacak ve ülkücü hareketin yeniden dirilişi gerçekleşecektir. B
una engel olmaya kimsenin gücü yetmeyecek.

Küfür hakaret ile biatcilar koltuklarını koruma yolunu seçen keramet sahibi olduğunu zannedenler size acımıyorum.
Bir şekilde ele geçirip temsil ettiğiniz makama ve unvana üzülüyor acıyorum.
Ülkü Ocakları kurumsal kimliğine üzülüyorum.
Ülkü Ocakları başkanı sıfatı taşıyan kişinin işi gücü bırakıp koruma müdürlüğü sıfatına düşmesine üzülüyorum.

Yapmayın sayın Kılavuz o makama yazık etmeyin...

Doğan Ay