Ömrümüzün üçte birini, bir adamın tahakkümü altında onun emir buyurduğu, arzu ettiği şekilde düşündürülüp yaşayarak geçirdik. Çağa ve kendimize yakışmayan bir durum. Yazık ettik kendimize de neslimize de, en önemlisi de sizlere.

Oysa bu tek adama sadece bir defa şans vermeyi yeterli görüp, şimdiye kadar dört defa değişimi yaşamayı denseydik illaki sizlere daha iyi bir ülke bırakmış, gelecek sağlamış olacaktık. 

Bizler, büyükleriniz kendimize güvenip bir şeyler yapmayı değil siyasi, ideolojik biat ve köleliği tercih ederek ömrümüzün üçte birini; sünepeliği, kifayetsizliği, özgüven eksikliği gibi aşağılık durumu kabullenerek yaşadık. Bir insan ömründe israf edilmiş çok önemli yıllar, yazık değil mi. Belki ödlektik, belki korkaktık, ne deseniz deyin haklısınız ama bu tecrübelerle sizlere bir şeyler anlatıyorsak lütfen önemseyin, not alın. 

Ayıbımız ve utancımız çok büyük. Sizler bir devrim yaparak, geleceğinizi örümcek ağına takılmış yobaz beyinlerin tahakkümünden pekala kurtarabilirsiniz. Bunun için son şansınız da olabilir. 

Annemizi, babamızı kaybedebiliyoruz...Eşimizi, evladımızı; her türlü kıymetlimizi kaybedebiliyoruz. Henüz gençsiniz, bu kıymetlilerinizden kaybetmeye başlamamış olabilirsiniz ama inanın kaybettiğinizde dünya yıkılıp yok olmuyor, kimse aç kalmıyor, evler yanmıyor, ocaklar sönmüyor, dünya çökmüyor, kıyamet kopmuyor ve hayat bir şekilde devam ediyor. 

Recep Tayyip Erdoğan da giderse de hiç bir kayıp olmayacak; nadasa terk edilmiş bir toprağın yeniden ekilmesi gibi umutlar yeşerecek. İnanın ki; "Bu değişim kararlılığına keşke yıllar önce inanmış olsaydım" diyeceksiniz. 

Ömrünüzün üçte birini sadece bir adama şans vererek geçirmek; ah keşke benim gibi altmış yaşında olup da yaşanabilecek ne kadar güzelliği bunca yıl kendinize haram ettiğinizi fark edebilseniz. 

Benden büyüklerim evlatlarınıza, torunlarınıza küçüklerim kendinize ve sonraki nesille şans vermek için Erdoğan ve tek adam tahakkümüne son verin, gönderin gitsinler. Seksen beş milyonluk bu ülkede anaların doğurdukları daha nice yetenekli ve liyakatli yetişmiş evlatları var ki; sıra bekliyorlar onlara hep beraber şans verelim.

Mehmet Soral