Birileri oy tutabilmek için her zaman olduğu üzere din ve ecdat üzerinden laf kalabalığı yaparken, Ekrem İmamoğlu ecdadın en büyük isimlerinden Fatih'in resmini yaban illerden alıp İstanbul'a getiriyor. Mansur Yavaş, gelenekle modern mimariyi harmanlayıp Ankara'nın gerçekten ihtiyaç olan bölgesinde çok estetik ve işlevsel bir cami projesine imza atıyor...

Sadece bunlar mı?

Elbette değil…

O birileri her gün fakir vatandaşa mesaj atarak 10 TL isterken Mansur Yavaş, Ankara'nın fakir semtlerindeki ihtiyaç sahibi vatandaşların bakkal borçlarını, hayırsever vatandaşların ödemesini organize etti. Kimse kimseyi görmeden, fotoğraf-video çektirip kimseyi rencide etmeden, parti bayrağı, lider posteri vs kullanmadan hem o vatandaşların hem de esnafın nefes almasını sağladı.

İmamoğlu'da, AKP yönetimindeyken 85 TL olan aylık öğrenci "İstanbul kart" bedelini 40 TL'ye indirmişti(İstanbul'da yaşayan iki öğrenci babası bir vatandaş olarak bu indirimin ne demek olduğunu çok iyi bilirim). Su fiyatlarında da yüzde otuz civarı indirim yapmıştı. Şimdi de Covit-19 sebebiyle şehir hatları vapur biletlerini yaz dönemi için beş kuruşa düşürdü…

Her şiddetli yağmurda sele karışan Eminönü alt geçidine yağmur suyu tahliye pompaları yaparak esnafın çilesini bitirdi.

Şimdi diyeceksiniz, "Bu adamlar, AKP zamanında yüksek olan fiyatları iktidarın ve belediye meclislerindeki AKP'li üyelerin bütün engellemelerine, enflasyon ve döviz kurlarının yüksekliğine rağmen nasıl düşürebiliyorlar?"

İşin sırrı ehliyet ve liyakatte saklı ve tabiî ki olmazsa olmaz olan ahlâkta…

Meselâ Mansur Yavaş bugün, eski başkan Melih Gökçek döneminde tonu 60 Dolara satın alınan asfaltı, yine aynı firmadan 25 Dolara aldıklarını açıkladı. Ürün aynı, firma aynı fakat fiyat dinozorların efendisinin satın aldığı fiyatın yarısından bile ucuz. Bu sadece asfalt alımındaki fark, gerisini siz düşünün…

Bu Ekrem ile Mansur da çok oluyor yahu!

Resmen adamların ilk yıllarındaki süngülerini kuşanıp kışlalarına girdiler. Sırada miğferlerini düşürüp kellerini cümle cihana göstermek var...

Olmaz ki...
Böyle yapılmaz ki...
Gavurâ vurur gibi vurulmaz ki...


30 Haziran 2020