2020 yılı TEMEL YETERLİLİK SINAVI (TYT) SONUÇLARI Türkiye Ortalaması şöyle (2 milyon 295 bin 890 adayın sınavı geçerlidir):

  • Türkçe 40 soruda %14,288 ortalama, 
  • Sosyal bilimler 20 soruda %7,788 ortalama, 
  • Temel matematik 40 soruda %5,556 ortalama, 
  • Fen bilimleri 20 soruda %2,668 ortalama.


2020 yılı ALAN YETERLİLİK SINAVI (AYT) SONUÇLARI Türkiye Ortalaması şöyle (1 milyon 672 bin 309 adayın sınavı geçerlidir):

  • Türk dili ve edebiyatı 24 soruda %4,799 ortalama, 
  • Tarih-1 10 soruda % 1,436 ortalama, 
  • Coğrafya-1 6 soruda %1,576 ortalama, 
  • Tarih-2 11 soruda %1,489 ortalama, 
  • Coğrafya-2 11 soruda %2,732 ortalama, 
  • Felsefe grubu 12 soruda %2,298 ortalama, 
  • Din kültürü ve ahlak bilgisi 6 soruda ortalama %0,652, 
  • Matematik 40 soruda ortalama %7,584, 
  • Fizik 14 soruda %1,082 ortalama, 
  • Kimya 13 soruda %1,416 ortalama, 
  • Biyoloji 13 soruda %1,309 ortalama."


İşte eğitimdeki son durumumuz.
Gençler resmen dökülmüş. 

Bir milletin kurtuluşu ve yükselişi ancak ancak güçlü bir eğitimle olabilir.
Bizde ise durum vahimden öte.

18 yıldır aynı parti içinden gelen aynı dünya görüşünü destekleyen bakanlar çocuklarımızı kobay yaptılar resmen.
Sürekli değişen sınav sistemi müfredat programı okumayı yorumlamayı unutan bir genç nesil. İşte eğitim sistemimiz.
Liyakatsiz yönetici atamaları saçma sapan sözlü sınavı öğretmenlerin okuldan soğutulması da işin tuzu biberi oldu.
O zaman ne yapılmalı?

Son 18 yıldır yapılan neyse onlar yapılmasın yeter aslında.

Eğitim kalitesi yükseltilmeli.
Öğretmenlik meslek olmalı. Şu an da öğretmenlik meslek değil. Öğretmenler sadece okula gelip giden, 40 dakikayı bir şekilde dolduran kişilerdir (Bunu yapmayan çok değerli öğretmenlerimiz var. Öğrencisine sahip çıkan yol gösteren öğretmenlerimiz istisnadır).

Sadece evrak üzerinde alınan kararlar olmamalı. Bürokrasinin dişlileri arasına sıkışmış bir eğitim sistemi bu sonucları ortaya çıkarıyor.
Eğitim sistemi uzun vadeli programlanmalı bu iş devlet politikası olarak yerleşmesidir. Her gelen bakan kafasına göre bir sistem kuramamalı.
Yöneltici atamalarında liyakat olmalı. Yönetici atamaları için tek bir sınav yapılmalı (Sorular çalışmadan ama).
Mesleki eğitime mutlaka önem ve öncelik verilmeli. Bütün çocukların mutlaka üniversite okuması şart diye yerleşen anlayış bu okullar sayesinde ortadan kaldırılmalıdır.
Mesleki eğitim ile öğrencilere iş imkanları sağlanarak ara elaman ihtiyacı karşılanmalıdır (Mesleki eğitim derken sadece imam hatip lisesi anlayan kafayı kastetmiyorum).
Gelecek seçimler değil gelecek nesiller düşünülerek eğitimde adımlar atılmalıdır.
Bakanlık milli eğitim mi öğretim mi verecek önce buna karar vermeli.
Adı eğitim olan sistem de eğitim yok denecek azdır. Milli Öğretim Bakanlığı daha doğru olur bugünkü yapı ile.

Önce iyi vatandaş teiştirme hedefimiz olmalı.
Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller hedefimiz olmalı.
Okuyan, yorumlayan, tartışabilen nesiller hedefimiz olmalı.
Ezbercilik değil,yaratıcılık esas alınmalı.
Mutlaka ne idüğü belirsiz 4+4+4 sisteminden geri dönülmelidir.

Bütün bunlar nasıl mı olacak?

Önce milli eğitim, bakan ve yöneticilierini bu ülkeye getirerek işe başlamalıyız…

Eğitim şart efendim!..


Doğan Ay