CHP sözcüsü Faik Öztrak; "Vakti geldiğinde masanın etrafındaki 6 siyasi partinin genel başkanları, Türkiye'nin 13'üncü Cumhurbaşkanı seçilecek ismi açıklayacak" buyurmuşlar.

Bakınız efendim! Erdoğan nasıl dünyayı; "Benden olanlar ve olmayanlar" diye iki parça halinde görerek hata yapıyorsa, siz de ülkeyi; "AKP 'li olanlar ve altılı masada olanlar" diye görerek hata yapıyorsunuz. Bu iki grubun da dışında olan bir %35 var bu ülkede. Hadi HDP ve sol marjinal grupları da çıkaralım; %20'lik bir kesim var.

Sizin değiminizle "kararsız" olan bu kesim; sayı olarak hergün artmakta ve aslında gayet kararlılar. Siyasi partilerin genel başkanlarının iki dudağı arasına sıkışmış bir demokrasi istemiyorlar. Siyasi partilerin kendilerini "garanti oy" olarak görmekten vazgeçip kararlarını halk'a danışarak alması gerektiğini düşünüyorlar. Siyasi partiler yasasının, seçim kanununun baştan aşağı yenilenerek halkın iradesini sandığa yansıtacak bir sistemin gelmesini istiyorlar. Genel başkanların, yönetim kurullarının, sendika ağalarının, oda başkanlarının lüks bir hayat sürmesi için kendilerinin tepesine basılmasını istemiyorlar. Siyasetin bir meslek olmaktan çıkartılıp geçici bir sorumluluk olarak görülmesini istiyorlar. Ve daha haklı pek çok talepleri var...

Siz bunlara kulağınızı tıklarsanız, alttan gelen dip dalga sizi de alaşağı edecektir kanaatindeyim.

Kaan ÖZASLAN