"DEMOKRASİ KAZANDI"

Biden kazandığında bu söz edilmişti.
Almanya Şansölyesi Merkel güçlü bir vurguyla tarihe not düştü.

Amerika'nın bu dönemi, dünyanın çıldırdığı bir zamana denk gelmişti.
Yaşadığımız son yılların ayakların baş olduğu bir dönem olarak tarihe geçeceği muhakkaktır.
Magandalar başa geçmiştir.
Egosu çamurlu, kirler saçanlar başa geçmiştir.
Kendinden başka bir şeyi düşünmeyenler değilse bile, devleti, milleti, konulmuş kuralları kendinden sonra düşünenler başa geçmiştir.

Beş yıl önce Face'te "Deliler Boşandı" demişim.
Şimdi, deliler deliğe girmese de püskürtüldüğü bir döneme geldiğimiz söylenebilir.
Bu geçişte dün Vaşington'da kısa bir örneğini gördüğümüz olayların iç ve dış karışıklıklara yol açmaması umulur.
Trump delisinin gitmesi dünyaya nefes aldıracak kadar önemli bir gelişme olabilir.
Dünya keyfiliklerden uzaklaşabilir.
Tek adam rejimlerine sıcak bakılmayacağı bir olgunluk devri başlayabilir.
Demokrasi kazandıysa öyle olacaktır.
Kuzey Kore bile bundan etkilenir diyemem ama biraz değişirse şaşılmaz.

Avrupa sallandığı yerden düzelir.
Orada kurumlar ve kurallar zaten ayakta.
Mesela, Macron bir aptallık yapsa kurumlar hemen onu düzeltiyor.
Kurumlar, onun dediğini değil, kanunlar ne diyorsa onu yapıyor.
Bundan sonra düzeltilecek sözlerle aptallık yapması da zorlaşacak.

Bize yansımaları nasıl olur bilemiyorum.
Trump'ı destekleyen büyük çoğunluğun, bizi aşağılamaya çalıştığı, Cumhurbaşkanımıza aşağılamak ötesi hakaretler ettiğinde aklı başında değildi.
Tarihimizde görmediğimiz kadar açık ve sert, hatta ağza alınmaz sözler ettiğinde, işler gördüğünde, çok yönlü darbelere maruz kaldığımızda da değildi.
Değildi ki sonra "Keşke o kazansa!" dediler.
Şimdi anladıklarını ummak isterim.

Evet bize böyle veya başka türlü nasıl bir yansıması olacağını da kestiremiyorum
Çünkü bizde dostu düşmanı, iyiyi kötüyü ayırd edecek ölçüler darmadağın edildi.
Taraftarlık, Trump örneğinde olduğu gibi kişiye taparca bağlanma körlüğü aldı başını yürüdü.
Bu körlükle her istenen verildi, her yapılan alkışlandı.
İçerde bozulmayan pek az şey kaldı.
Bozulanların yerine yenisini kuracak yapıcılık da kapı dışarı edildi.
Bu durumda öngörülür bir sistem kalmadı.

Hal böyleyken, sistemsizlik ve yaygınlaşan keyfîlikten uzaklaşmaya başlayacağımızı ümid ederim.
"Bu gidişin gidiş olmadığını anlamadığımız için dibe gidiyoruz.." diyenler maalesef haklı çıkıyorlar.
Yönetenler de bunun farkında.
"Reform, hak hukuk" demeleri anladıklarını gösteriyor.
Artık dediklerini yapmaya başlamaları beklenir
Düzeleceğiz.

Dönüş hemen ve kolay olmayacak.
Dünya biraz daha bu delilik patlamalarında devam edecek.
Bir çok şey sayılabilir ama sağlık sektörünün bir dalı da çok ilerleyecek.
Görünmez zincirinden boşanan deliler daire içine girecekse.. Psikoloji ve psikiyatri öne çıkacak.