SİNAN ATEŞ'İN ARDINDAN 

Bir fıkrada olduğu gibi öleceksiniz ve o cumartesi gelecek…

Sessizce ölümü seyredenler o cumartesi gelecek. O cumartesi gelecek ve bu sessizliğin hesabı soracaktır. 

Niye bu sessizlik?

Pusuya düşürülen ülkücü. 

Ankara’nın göbeğinde ölüm kustu karanlık bir el.

Ülkücü olduğu için görevler verdiniz. Ülkücü olduğu için ülkücüler için çok önemli bir makama getirdiniz. 

Ülkücü olduğu için yanınızda beklettiniz.

Sahi niye bu sessizlik?

Kimden korkuyorsunuz?

Üyesinin ebesi ölünce unutmayan sendika pusuya düşürülen üyemiz hiç bir şey kabul etmiyorsanız bile.

Sessiz kalan Ülkü Ocakları zamanında rahmetlinin kapısında el pençe bekleyip bir fotoğraf için sıraya girdiğiniz günleri ne çabuk unuttunuz?

Sizin duanızla muhtaç etmesin yüce Tanrı. 

Bir taziye bile yok.

Ne sizden ne de yandaş adı sivil toplum olan yüreği koltuğa zincirli yancılardan bir beklentimiz yok.

Biz sizden değilsiniz siz bizden…

Gerçi biz sizi biliyoruz. Biz sizleri iyi tanıyoruz.

Fırat Çakiroglu'dan tanıyoruz Ozan Arif'den tanıyoruz şimdi de Sinan Ateş'ten tanıdık.

Öfkemi yüreğime gömüyor kinimi torunuma miras bırakıyor sözü Hüdai Kuş Ağabey'in dizelerine bırakıyorum.

Aralıkta Ankara, Yeni Yıl'a 1 Kala...

               ______________

Cuma sonrası, yanımda bir dost,

Yürüyorum

Bir ara gözüm kayıyor,

Yanda, bir "uğru" görüyorum,

Birden bire silah sesleri,

pat patt pattt ....

Sanırım, bir kaç kez vuruluyorum

Sonra, çözülüyor dizlerim

ve ağır ağır düşüyorum

Uzanmışım yer'e sere serpe

Yer soğuk, üşüyorum.

Bir anda çığlık sesleri 

Bağırıyorlar , canhıraş

Adam ölüyor, adam ölüyorr,

Titriyor, ürperiyor, ama korkmuyorum.

Diyorum, bana ise bu gelen ölüm,

Ne mutlu, Şehadet'e yürüyorum.

Bursa soğuktur, kar olur kürtün kürtün,

Üşütmez Albayrağım, son kez üstüme örtün.•. __Hüdai__

Eee cumartesi gelsin görün siz....

Mekânın Cennet Olsun güzel insan. 

Doğan Ay