Dün sabah CHP kurultayı henüz başlamadan kısaca özetlemiştim:

"Boşuna hayal kurmayın...

Kemal Kılıçtaroğlu yine CHP Genel Başkanı seçilecek.
İl ve ilçe örgütleri, delege yapısı Kılıçtaroğlu'nu Genel Başkan yapacak fakat seçimde Erdoğan'a karşı yine kaybedecek bir şekilde ayarlandı...

Örnek mi?

İstanbul'un taze İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu...

Yıllardır Genel Başkan Yardımcısı koltuğunda oturan Sezgin Tanrıkulu...

İkna olmak için yetmezse, terörist PYD'ye terörist demek için ellerinde bilgi olmadığını daha önceki gün söyleyen Selin Sayek Böke.

Yine yetmezse cepten kısa mesaj atın cevabı hemen gelsin...

Hani bir zamanlar meşhur bir slogan vardı: "Ali Şen Başkan, Galatasaray şampiyon".

Tam da böyle bir şey yapılıyor. Yani Kılıçtaroğlu CHP'ye yeniden Genel Başkan, Erdoğan 2019'da ülkeye Başkan olacak(olağan dışı bir gelişme ve plan değişikliği yaşanmazsa).

Konjonktür böyle..."

***

Evet dün böyle demiştik, bugün devam edelim:

AKP'nin görevi henüz bitmedi; BOP'çular için "yıkma", Milli Güçler için "tamir" görevi.

Sesi çıkmıyor ama AKP'de patlayan bomba sayısı Afrin'den fazla...

İster  inanın ister inanmayın, Milli Güçlerin etkisi her geçen gün artıyor...

Ve Kızılderili amcanın hikayesinde olduğu gibi; tabiri caizse biri iyiliği, diğeri kötülüğü temsil eden siyah ve beyaz renkli iki köpeğin büyük bir mücadelesi var derinlerde...

Yıkım ekibinin tüm engellemelerine rağmen tamir ekibi canla başla çalışıyor...

Ve yine son yıllarda AKP'nin kaderiyle ülkenin kaderi garip bir şekilde örtüştürüldü...

Yani her ne şart altında olursa olsun AKP lazım...

***

Yıllar önce yazmıştım; Erdoğan ve Bahçeli siyasetinin danışıklı dövüşü üzerine. Hem de birbirlerine en ağır hakaret ve tehditleri ettikleri, sokakta karşılaşsalar birbirlerini adeta dilim dilim doğrayacakları yıllardı...

İşte o yıllarda ikisini aynı resmin içinde manzarayı tamamlayan figürler olarak görmüş ve yazmıştım...

Siz Kılıçtaroğlu'nu da o resme ekleyip daha yukarıdan bakın...
Hepsi aynı yere fakat farklı açılardan bakarak siyaset yapıyor...

Sadece bulundukları yer gereği yoğurt yeme usulleri farklı...

***

Lütfen hainlik ve ihanet senaryosu aramayın. Zannımca hainlik yok. Bilakis her partinin, her kurumun özelliğine göre farklı usullerle uygulanan, şerrinden emin olunamayacak olanları açığa çıkarıp etkisiz kılma planı var. Ve bu plan dört koldan başarılı bir şekilde yürüyor...

Bilirsiniz, tütün mamulleri tüketim kültüründe bir "aktif" içici vardır bir de pasif "içici".

Aktif olan direk içerek duman çekerken ciğerlerine; pasif içici kişiler, dumanlı ortamın havasını soluyarak bazen aktiften bile fazla çeker aynı zehri...

Erken teşhis ve tedavi için, pasif görünen içicilere de ciğer kontrolü yapılıyor...

Olan biten bu...

***

Bize düşen, cephede kan veren kahraman askerimize ve şimdiye kadar yıkılan değerlerimizi milli ruhla tamir etmeye çalışan isimsizlere dua etmek, manevi destek vermektir.

Yunanistan'ın adalarımızı küçük birer savaş üssüne çevirdiği,Ege ve Akdeniz'i saldırıya hazır deniz altıları ile doldurmuş olan dostumuz(!)ABD'nin aynı zamanda PKK/PYD/YPG terör örgütüne beş bin tır dolusu silah gönderdiği söylenirken bizim yani seksen milyonun duruşu çok çok önemli...

***

Siyasi eleştiri, kavga ve hesabımız baki; fakat karşımıza şimdilik sadece içimizdeki piyonlarını sürmüş olan yedi düvele karşı tek ses ve tek yürek olmalıyız...

Ve tabi "Sulh istiyorsanız savaşa hazır olmalısınız" diye boşuna söylenmemiş.

Ve madem ki, "Her Türk Asker doğar".

Öyleyse bedenen ve ruhen hazır olmalı herkes...

***

Hazır olalım ve büyük Amerika depremini bekleyelim hayırlısıyla...

Pek yakında güneşin doğduğunu göreceğiz...

Tanrı Türk'ü Korusun Ve Yüceltsin...


4.2.2018