Ancak bu yazıda özellikle değinmek istediğim dikkat çekmesi gerektiğini düşündüğüm lakin henüz fazla konuşulmayan bir diğer önemli nokta, siyasal çizgide gezinen tarikat ve cemaatler.

Fethullah Gülen Terör Yapılanması ile olan mücadele göz altı süreçleri,yargılanma süreçleri ve çeşitli operasyonlar ile devam ediyor.

Haklı olarak en çok eleştirilen ve zihinlerde soru işareti bırakan nokta devletin tüm kademelerinde eleman bulunduran, sızma harekatları yapmış ve sistemi ele geçirmek isteyen yapının siyasi ayağına bir türlü temas edilememesi.

Çeşitli hamlelerle Kadir Topbaş'ın damadı, Bülent Arınç'ın damadı gibi siyasetin ucuna dokunulsa dahi Fethullah'a her ortamda yüksek sesle yaltaklananlara karşı herhangi bir girişim yok.

Ancak bu yazıda özellikle değinmek istediğim dikkat çekmesi gerektiğini düşündüğüm lakin henüz fazla konuşulmayan bir diğer önemli nokta, siyasal çizgide gezinen tarikat ve cemaatler.

Gülen terör grubunun en çok örgütlenme alanı bulabileceği, teşkilatlanma şemalarına oldukça hakim oldukları, siyasete yakın duruşlarıyla mevzi alan Siyasal İslamcı ve o çizgi üzerinde yer bulmuş tarikat ve cemaatler.

Tüm tv kanalları ve basın açıklamalarında FETÖ İslam dinini kullanarak kitleleri ''kandırdı'' diye açıklamalar yapıp ardından en çok sızma sağlayabilecekleri tarikatler hakkında ciddi soruşturmalara girişilmemesinin mantıklı bir sebebi olabilir mi?

Bu soruşturma fikrine Siyasal İslamcı ve o çizgiye yakın bir çok tarikat muhtemelen kendi çizgileriyle Fethullah çizgisinin çok uzak olduğunu, kendilerinde çok sıkı ve geleneklere dayalı bir mürşid-mürid ilişkisi zemini olduğunu ve sızma olamayacağını iddia edeceklerdir.

Ancak sırf bu sebeplerle kendilerine Fethullah Gülen Terör Şebekesinin sız(a)mamış olduğunu söylemek gülünç duruma düşmektir.

Bununla beraber sızmanın dışında çeşitli istekler için ortak konsensüsler kurulması ihtimali de bulunmaktadır.

Siyasal İslamcılık, Radikal İslamcılık gibi kavramlara karşı duruyor memleketimizin bu prangaların tesiri altında ilerleyemeyeceğini dile getiriyoruz.

Ancak burada karşı durmaktan da öte ivedilikle hareket edilmesi gereken derin bir mesele vardır her yapıda olduğu gibi bu yapılardaki Fethullah Gülen Terör Yapılanması bağlantıları üzerine acilen gidilmesi gerekmektedir.

Bunun en önemli nedenlerinden biri de Gülen Terör şebekesi tekrar bir hamle yapacak mı,yapacaksa nereden olacak diye düşünürken sızma ve kamufle olma ihtimalleri en yüksek olan yapıların es geçilmesi sonucu kestirilemeyecek büyüklükte olumsuzluklar doğurabilir. Bu sebeple ilgili hususun üzerine bir an önce eğilmek zaruriyet halini de aşan bir haldir.

Burada henüz yeni yayınlanmış bir videoyu sizlerle paylaşmak isterim.

İsmailağa cemaati denilen güruh içerisinde çeşitli ayrılık ve kavgalar olduğu hepinizin malumu.Bakın daha üzerinden 1 ay bile geçmemiş olan bir videoda taraflardan biri medyanın meşhur oyuncağı Cübbeli diğeri ise İsmailağa'nın öteki grubu buyurun izleyin birbirleri hakkında hangi açıklamalarda bulunuyorlar;



İnternette çeşitli araştırmalar yapmanız halinde bu tarz videolara ulaşmanız mümkün.

Tüm bu sebeplerden dolayı hem Fethullah Terör Şebekesi ile ilgili olabilecek tüm radikal bağlantılarla mücadele edilmesi hem de bu şebekeye benzer şebekelerin önünün kesilmesi açısından ayakları yere basan bir mücadele zaruriyettir.

Her türlü fırsatı kendi lehine çevirmeye çalışan Gülen Terör Grubu özellikle Haziran ayı içerisinde gerçekleşen bölgemizdeki gelişmeleri kendi lehine kullanmaya çalışacaktır bunun içinde gerek vekalet savaşlarının uzantılarıyla gerekse onların patronlarıyla türlü anlaşmalar (ya da alınacak emirler) için fırsat kollayacaktır.

Bu konuda bitirdik, yok ettik türü coşku veren konuşmalar bizi bir noktaya götürmez üzerine gidilmesi gereken kim varsa tereddütsüz üzerine gidilmelidir.

Tarihi şimdilik meçhul bir gün,mevcut karışıklıklara kararlı tutum ve ''vatansever'' hassasiyetlerle yaklaşan yöneticiler görmenin umudunu içimizde barındırıyoruz...

Saygılarımla


Emrah Birgül