BİZ VE BEN

"Hayatı paylaşmış insanların (ki öyle bir hayat ki tamamı çile,yokluk,ölümle dans,can bildikleri için can verenlerin hayatı) bir lokma ekmeği birkaç zeytini paylaşmış insanların bugün neyi paylaşamadığını anlamakta zorlanıyorum dersem bir çoğunuzun cevabı farklı olacaktır.

Galiba zaman değişti insanlar da değişti. Farklılıklar ondan mı acaba?

Herkesin aynı olduğunu değişmediğini iddia ettiği bir dönemde herşey nasıl böyle farklı olabiliyor?

Aynı kafa yapısına sahip olduğunu iddia edenlerin bakış açıları nasıl farklı olabiliyor?

Anlaşılan o ki biz artık BİZ DEĞİLİZ,herkes BEN oldu galiba.

BİZİ "BİZ" OLMAKTAN KİM ÇIKARDIYSA.

BOZKURTLARI yalnızlaştıranlar bir cevabınız vardır muhakkak." Vejdet ERSOY

Yazıya Vejat ERSOY Ağa ile başlayayım dedim.

Bizi ne güzel ifade etmiş.

Bizi derken dünkü Bizi.

Ben olan Bizi.

Dün sadece hayatı değil ölümü paylaşan Bizi.

Zaman değişti doğru kabul ama biz niye değiştik?

Biz nasıl bu hale düştük?

Neyi paylaşmadığımızı sormuş Ağabey?

Bizim paylaşmadığımız koltuğumuz makamımız yok. Koltuğu makamı olanlar kendi aralarında makam kapma yarışında. Derdi koltuk makam olanlar ile derdi DAVA olanların ortak paydası yok ki paylaşama kavgası olsun.

Olaylara gelişmelere bakış açımız değişti. Neden mi?

Aynı kafa yapısını kaybettik.

Arzulanan istenilen buydu.

Kabul edelim ki BAŞARDILAR!

Sokaklar ülkücü hareket için güvenli değil artık. Kimse bir sokak başında pusuya düşülümez diye düşünmüyor.

Kimse kahpe bir pusuda kirli ellerin tetiği düşüreceğini bilemez oldu.

Biz öldük BEN yerleşti yüreğimize.

BOZKURTLAR DİRİLİR BİR GÜN KAHPE PUSULARA İNAT.

Doğan Ay