Karanlık günlerden ve tünellerden geçiyoruz.. Işığa kavuşabilmek uğruna geçmeliyiz, gün geldiğinde de toprağa düşmeliyiz.. Otuz yıldan beri sineklerle savaşımızın bataklığıdır Suriye, Irak'ın kuzeyi.. Bu bataklık artık kurutulmalıdır..

Kerkük'ü, Musul'u silahların gölgesinde tahliye etmeye çalışan uzaktan kumandalı terörist gruplar, Halep, Şam ve diğer yerleşim kentlerini yangın yerine çevirenler sınır boylarımızda bir Kürt devleti kurmaya çalışıyor..-

Otuz beş yıldan beri PKK belasıyla savaşıyoruz. İçine düşmüş karanlıkların' hırsıyla kripto örgütlerin darbeleriyle uğraşıyoruz. Amerika'nın gelip yerleştiği Ortadoğu PKK'ya finanse edilmiş, desteklenmiş, silah dağıtılmış ve eğitilmiştir.

Dost yüzlü düşmanlarımız her geçen gün gerçek yüzünü gösteriyor.. İşte bu yüzden bataklığı kurutmalı ve bütün pis oyunları bozmalıyız.

Şehitlerimize hepimiz bir hayat borçluyuz..
Bulutların üzerinde uçuşan bombaların, kurşunların alacakaranlıkta bir gece yarısında gelip kentlerimizi ve bizleri vurmaması için bu oyuları bozmalıyız.

Sınır boylarımızda sinir hattı oluşturan pis güçlere artık dur deme zamanıdır...
Darbeci subaylara, gazeteci ve yazar maskesi altında eli silahlı ve kalemli kripto tiplere sahip çıkılıyor. Düşmanlar gökkuşağı gibi değil bize ait olan gökyüzünde kara bulutlar gibi dolaşıyor.

Mehmetçiklerimizin şehit düştüğü Suriye topraklarında askerlerimizin telsizden uçakların pilotlarına "Biz şehit olalım ama füze atın buraya, teröristleri vurun" mesajını herkesin oturup bir dakika düşünmesi lazım...

"Sana sorsam uzağım kendimden,
Başımı alır giderim her savaşta"
şarkısına inat bu ülkenin gerçek insanı ülkesi için her savaşın ortasında, askerinin yanındadır.

Yeter ki askeri stratejiyi beyni kıt politikacılar değil işin ehli komutanlar yönetsin.