Padişah ile vezirin eğitim ve asalet (fıtrat) konusundaki iddiasını bilmeyenimiz yoktur.

Padişah, yaradılışın, fıtratın önemli olduğunu;

Vezir ise eğitimin önemli olduğunu savunuyormuş.

Kedilerini çay kahve servisi yapmak üzere eğiten vezir, fikrini ispatlamak niyetiyle kedilerine şov yaptırmak üzere padişahı evine davet etmiş.

Padişah, vezirin hazırladığı oyunu tahmin ederek giderken cebinde iki tane de fare götürmüş.

Kediler kahve servisi yaparken vezir, kedileriyle övünerek gururla eğitimin öneminden bahsediyormuş.

Bu arada Padişah cebindeki fareleri kedilerin önü sıra bırakmış.

Fareleri gören kediler, servis tepsilerini atıp fareleri kovalamaya başlayınca padişah:

"Eğitim elbette önemli ama kişinin fıtratında ne varsa onu yapar" diyerek fıtratın önemini vurgulamış.

*****

Bilirsiniz bir söz vardır:

Asil azmaz bal kokmaz

Kokarsa yağ kokar aslı ayrandır" diye.

Asil olmayan insanlardan asil davranışlar beklemek ne zor bir iş. Hatta zordan da öte bir iş.

Unutmayalım her şey aslına rücu eder. Aslı neyse sözü de davranışı da öyle olacaktır.

Asil insan asil davranır. Sıradan insanı eğitmeyle bir noktaya kadar adam edebilirsin. O noktadan sonra yine aslına dönecektir.

Mustafa Kemal Atatürk " Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur." derken bu asaleti vurgulamıştır.

Damarlarında asil kan taşımayan farelerin eğitmeyle adam olduğu görülmemiştir. Asalet kandadır diplomada değil.

Niye derseniz?

Nihayetinde her şey aslına döner.

Doğan Ay