6'lı masayı gerçekten şaşırarak izlemeye başladım. Dikkat ediyor musunuz? Hepsi birbirinden yüzde bir, yüzde iki oy tırtıklama derdinde. Sanki partileri yüzde iki fazla oy alınca memlekette her şey değişecek! Hadi diyelim İYİ Parti CHP'den yüzde üç oy kaptı yüzde on beş oldu, veya CHP diğer beşinden yüzde 6 oranında oy kaptı yüzde otuz oldu, ne olacak yani, ne değişecek? Neyin hesabı bu?

Çok sevgili muhalefet liderlerim, siz hangi paralel evrende yaşıyorsunuz? Egonuz yüzünden bu seçimi de kaybederseniz bir daha siyaset yapabileceğinizi mi sanıyorsunuz? Bunu düşünmüyor mu hiç biriniz? 

Ben kendi adıma konuşayım, bu seçimi de kaybederseniz ben bir daha iktidarı eleştirmem, tek derdim sizi o koltuklardan indirmek olur. Emin olun milyonlar da benim gibi düşünüyor. 

Hem daha rahat oluruz, sizinle uğraşmanın cezası da yok. Sabaha kadar saydırsak hiç bir şey olmaz. Sokağa bile çıkarken üç kere düşünürsünüz!

Hele bazı lafları var ki deli oluyorum. Neymiş efendim çıkartılan aday 6'lı masanın sözünden çıkmayacakmış! Ben merak ediyorum hanginizin sözünden çıkmayacak acaba? Maşallah her biriniz ayrı telden çalıyor. 

Birisi liberal takılıyor yeni açılım derdinde, diğeri HDP'nin oylarını kapma planları yapıyor, ötekisi HDP'ye selam bile vermem diyor, küçük enişte zaten başka bir alem, o hala "Ben bir konuşursam Türkiye sallanır" modunda, Gültekin desen, o kendisi bile masaya niye konduğunu anlamadı. O Saraçhane'de bir kez olsun binlerce insana konuştu ya, ömrü billah yeter ona, gözü açık gitmez artık. Ha bir de Temel dedemiz var. O da anayasanın ilk üç maddesini tartışacakmış! Hey yavrum hey, sen yüzde bir oyunla anayasanın ilk üç maddesine dokunmaya kalk da görelim boyunun ölçüsünü! Sana zaten Sivas'tan gıcığız ağzının payını vermek için bize de bahane olur.

Lafa gelince her toplantı sonrası ne diyorlardı "Altılı masa olarak çok uyumluyuz!". Masada adayı konuşmazsanız, HDP meselesini konuşmazsanız, tarikat ve cemaatleri konuşmazsanız, mülteci sorununu konuşmazsanız uyumlu olursunuz tabii. Bu meseleleri konuşmadığım herkesle ben de çok uyumluyum!

Ekrem İmamoğlu davasıyla birlikte bu meseleler patlak verince ne kadar uyumlu olduğunuz çıktı ortaya. Liderinden tut danışmanına, danışmanından tut milletvekiline kadar herkes birbirine laf sokuyor! Uyuma bakar mısınız? Nazar boncuğu takmak lazım, kem gözler değmesin!

Güya ne olacaktı? Farklı görüşlerdeki altı parti millete diyecekti ki "Bugün şucu bucu olmanın vakti değil, Cumhuriyet elden gidiyor ayağa kalk ehli vatan!" Plan bu değil miydi? Hatta Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşında verdiği mücadeleyi örnek göstermiyorlar mıydı? Evet, ben de hem fikirim bu düşünce çok güzel, kulağa gayet hoş geliyor. Aklıma yatmasına rağmen ben bu düşünceye neden karşıydım biliyor musunuz? Ben Mustafa Kemal Atatürk'ü okudum, bizim siyasetçilerimizi ise yaşadım. Böylesi müthiş bir düşünceyi sadece büyük ülkü sahibi insanlar eyleme dönüştürebilir. Küçük hesaplar peşinde koşanların yiyeceği nane değil bu. 

Şu günlerdir tartışılan İmamoğlu'nun yanına gittin gitmedim tartışması var ya, o tartışma üç cümleyle bitirilebiridi. Bu yazacağım misale benzer şeyleri çok gazeteci söyledi ama bu yazıya eklemesem olmayacak. Mesela Kemal beye "Neden Almanya'daydınız" diye sorulduğunda "Ben Almanya'dayken Türkiye Meral hanıma emanetti, o yüzden içim rahattı" deseydi, Akşener'de Saraçhane'de millete seslenirken "Ben Kemal beyin yerine de buradayım." diyerek birliktelik mesajı verseydi bu tartışma bu noktaya gelir miydi? Küçük hesaplar derken kast ettiğim bu.

Sonra da bize dönüp diyorlar ki "Rahat olun, sandığı bekleyin!"

Biz rahatız hemşerim, seçimi kazanırsak AKP'den, kaybedersek sizden kurtulacağız.

Biz her halükarda kârlıyız.

Ama bence siz hiç rahat olmayın!


Okan Kilit