Sen nesin?
Değer yargıların ne?

Bak hemen efelenme.
Ciddi, ciddi art niyetsiz soruyorum.
Çünkü anlamaya çalışıyorum, ama bir türlü anlayamıyorum.

Her insanın hayatta inandığı değerler vardır. Manevi değer yargılarını hiçe sayanlar, yani materyalistler de maddiyata değer verir ve bunu bir yaşam biçimi haline getirerek alenen sergiler. Maddi çıkarlarını yükseltmek doğrultusunda yaşarlar.

Ama ben ne seni,
ne de değer yargılarını anlayamadım.

Görünüşe bakarsan dindarsın.
İslam'ı, imanı dilinden bırakmıyorsun.
İslam'ın olmazsa olmazı, Cenab-ı Allah'ın kelamı ile dalga geçenlere karşı sergilediğin hoş görüyü senden farklı düşünenlere asla göstermiyorsun.
Kul hakkı yenmesine tepki vermiyorsun.
Kur'an-ı Kerim'i anlayasın diye Türkçeye çevirteni iftira ve yalanlarla yargılıyorsun, ama birilerinin elinde Kur'an-ı Kerim ile seçim meydanlarında ırkçı ayrımcılık yapması zoruna gitmiyor.
Çalan, çırpan savunduğun zihniyet olunca can havliyle savunuyorsun.
Savunduğun zihniyetin elinde Müslüman kanı olan ABD askerlerini kahraman olarak adlandırması, sağlık ve afiyetlerine duacı olması seni rahatsız etmiyor.
Bir yandan üstünlük takvadadır diyor, millet olmayı reddediyorsun. Diğer yandan Müslüman topraklarının kan gölü çevrilmesinde önemli rol oynayanın kendini BOP'un eşbaşkanı ilan etmesi umurunda değil.
Bu nasıl bir din anlayışı, bu nasıl bir iman?
Gerçekten oluk oluk akan Müslüman kanını görmezden gelebilecek kadar kör olmaya müsait mi mezhebin?

Dedim ya,
Milliyetçiliği reddediyorsun.
Milliyetçiliğin ayaklar altına alınmasını alkışladın.
Senin okuduğun gazetelerde, senin mensup olduğun camianın mensupları ne bayrağa küfür etmedikleri kaldı, ne istiklal marşına.
Andımızın kaldırılmasını alkışladın,
Devletin resmi kurumlarından 'T.C.' ibaresinin kaldırılmasını alkışladın.
Ama son zamandır görüyorum ki herkesten daha milliyetçi takılıyorsun.
Hatta bizi ırkçılıkla suçlayan senken, artık şoven ırkçı laflardan da geri kalmıyorsun.

Türk olmamakta, Osmanlı olmakta ısrar eden sensin.
Osmanlı tarihinin ne kadarını biliyorsun?
Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman haricinde kaç tane Osmanlı Padişahının hayatını, eserlerini biliyorsun? Bildiğinin de ne kadarını dizilerden değil, araştırarak, kapı, kapı fesle dolanan soytarılardan değil, gerçek kaynaklardan okuyarak öğrendin?
Osmanlı'dan kalan her türlü tarihi binanın peşkeş çekilmesine, yıkılmasına göz yuman sensin.
Osmanlı tarihi arşivinin yok edilmesine itiraz etmeyen sensin.
Bu mu Osmanlı Torunluğun? Bu mu Osmanlı'ya verdiğin değer?

AKP'nin ilime verdiği önemi övüyorsun.
Türk yapımı araba ve uçakların resimlerini paylaşıyorsun. Özellikle de iktidarın silah sanayisinde yaptıklarınla gururlanıyorsun.
Kaç kere tamamı Türk patenti olan arabaya bindin?
Türk patenti olan uçakla ne kadar seyehat yaptın?
Sağ ve sol kanatlarına tank namlusu monte edilmiş kaç askeri helikopteri, ışık hızından hızlı uçan kaç askeri jeti yakından gördün?

İsrail düşmanısın.
Uygur Türklerine gıkın çıkmadı ama Filistin için çok yırttın bir yerini Çağlayan Meydan'ında.
Ustan Davos'ta İsraile posta koydu, alkışladın,
madende yakınını yitirmiş vatandaşa 'İsrail Dölü' dedi, onayladın,
bakkala gittin, parasını ödeyip Coca Cola aldın, sonra da yere dökerek İsrail'i protesto ettin.
Yarısı çöl olan İsrail'den her yıl ne kadar tohum alıyorsun, bu tohumları almasan aç kalacağını biliyor musun?
Yahudilere sövdüğün facebook'un sahibi Mark Zuckerberg'in musevi olduğu biliyor musun?
Hadi onu da geçtim, sen milli kimliğini 'Ümmet' üzerinden tanımlarken, milli kimliğini dini üzerinden tanımlayan tek kavmin İsrail'liler olduğunu hiç düşündün mü?

Daha düne kadar orduma sövüyordun, paşalar istemiyor diye terör bitmiyor diyordun.
Hatta subaylarım uyduruk sebeplerle içeriye alınıp suçsuz yere senelerini hapiste geçirirken onlara etmediğin hakaret kalmadı,
PKK'lıların onlara karşı tanıklık yapmasını umursamadın ve hatta onayladın!
Açılımı öve öve bitiremedin.
Kışlamdan indirilen Bayrak olayında iktidara toz kondurmadın, tüm suçu askere attın.
Askerlerimin PKK çaputu altından geçme mecburiyetinde kalmaları zoruna gitmedi.
Davulla zurnayla PKK'lıları karşılattın, PKK'yı vatanımın istikbalinde muahtap aldın ve aslında hala da alıyorsun.
Polsimin tokatlanması zoruna gitmedi.
Açılım süreci başladı, analar ağlamayacak dedin.

Ne oldu?
Terör bitti mi?

Ne oldu o 'Sen ne mutlu Türküm disyene dersen, o ne mutlu kürdüm der' ağızlarına da, şimdi herkesten hızlı Özel Harekatçısın, 'Askerime, polisime zeval gelmesin, amin deyin' diye paylaşımlar yapıyorsun 'yahudi' Zuckerberg'in facebook'unda?..

Savunduğun, dantelli kefen giyip ölümüne gitmeye razı olduğun partinin ismi AKP,
ni Adalet ve Kalkınma partisi.
Hangisiyle başlasam?
Adaletle mi, Kalkınma mı?

Hangi kalkınma?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarihinde görülmemiş bir borç batağında.
Satılmamış milli varlık yok. Ekonomik büyüme tamamen tüketim ve borca dayalı.
Öve öve bitiremediğin sağlık sistemi özelin elinde, sigaradan arslan payı vergi almayı bilen devlet, sigara içiyorlarsa akciğer kanseri olanların ilaçlarını ödemiyor.
Petrolün 30 USD'den düşük olduğu bir dönemde USD 3 YTL olmuş...
Bu mu kalkınma anlayışın?

Adalet!!! Hangi adalet?
İstediği zaman istediği savcıyı, polisi tutuklatan, işine gelmediği hakimi süren, alenen hukuk devletinin temeli olan güçler ayrımını eleştiren ve artık umursamayan hukuk mu adalet?

Yahu hemen celallenme.
Ben sana AKP'ye oy verme demiyorum.
Mesele körü körüne, bağnazca toz kondurmaman.
Mesele haklı olarak yaptığım eleştirilere cevabın olmadığı için hemen küfüre başvurman!

İlla istiyorsan, hala anlamadıysan, git istediğine oyu ver.
Umrumda değil!

Ama Allah rızası için, şu yukarda sorduğum soruları bir sor kendine.
Bir yüzleş gerçeklerle.

Belki verdiğin oyun hakkını arayarak bu soruları oy verdiklerine de sorarsın.
Belki o zaman onlarda 'Ben ne halt yersem yiyeyim, bunlar zaten herşeyi savunur' küstahlığından vazgeçer.


Mehmet Alp

________

Bu yazı ilk defa 19 Şubat 2016 tarihinde 'Ayyıldız Haber'' de yayımlandı.