"Köyün birinde adamın lakabı eşşekmiş. Eşşek aşağı eşşek yukarı derken bu durum adamın eşinin zoruna gitmiş. Bir gün " bey şu lakap işini bir düzelt." Adam köy muhtarına durumu anlatır. Muhtar ihtiyar heyetini toplar. Adamı çağırdılar. Toplantı biter adam koşa koşa sevinçle evine döner. " hanım müjde artık lakabım eşşek değil " der. Kadın "iyi şimdi ne oldu?" diye sorar. Adam sevinçle " ihtiyar heyeti artık lakabımı sıpa yaptı" deyince kadın basar çığlığı " yahu herif büyüyünce yine eşşek olacaksın ne fark eder."

Eğer siz eşşekliğe razı olursanız adres değiştirmenin ne mantığı var?

Onlar büyüyecek sen yine eşşek olarak kalacaksın çünkü sadece torbanda yem var mı yok mu ona bakıyorsun.

Senin dava zannettiğin şey onlara ulaşıncaya kadar rant oluyor koltuk sevdası oluyor ballı lokma oluyor. Siyasetçinin davası senin davan değil bunu unutma. Farklı dünyaların farklı yaşam biçimlerinin bir araya gelmesi yeşilçam filmlerinde yaşanır gerçek hayatta değil.

Türkiye'nin içinde bulunduğu duruma bakılınca önceliğin birlik olması gerektiğidir. Küçük farklılıkları büyütmeden ortak çizgi oluşturmaktan başka yolumuz yoktur.

Duruşumuz ülkemiz için.

Siyasî argümanlar parti ayrıntıları olmadan yürümek.

Milliyetçisi demokratı aklın çizgisinde birleşirse belki o zaman eşşeklik baki kalmaz.

Particilik sevdası ile gidilecek yol ulaşılacak menzil kalmamıştır. Siyasî sembolleri söylemleri günü birlik hamaseti unutup tek çare birlik demeliyiz. Asgari müşterekler ile yola devam demeliyiz. Artık bu ülkenin başka yolu kalmamıştır.

Klasik sağ partiler seçmeni gibi düşünmeden realist bir bakış açısı ile mücadele edilmeli.

AKLIMIZI BAŞIMIZA ALALIM LÜTFEN…

Unutmayalım ki yarınlar torunlarımıza mirasımızdır.

Doğan Ay