Bir olay oluşum safhalarıyla beraber kutlanır.

Mesela bizler Kurtuluş Savaşı Destanını 19 Mayıs 1919'dan ele alırız, 29 Ekim 1923'e kadar tutar götürürüz. Bu sürenin içerisinde 23 Nisan, 9 Eylül, 30 Ağustos vs.  ülkenin kaderini tayin eden tüm önemli hadiseler vardır. Yani destanı oluşum safhasıyla beraber ele alırız.

Bence sizde 15 Temmuz'u oluşum safhasıyla kutlayın.

Misal veriyorum, bir haftayı "Ne istediler de vermedik" haftası yapabilirsiniz. Meydanda sınav sorusu falan yakarız.

Türkçe Olimpiyatları için ayrı bir kutlama düşünülebilir. Sadece Türkçe değilde her dilde söveriz FETÖ'ye. 

O uzun yıllar kutladığımız "Kutlu doğum haftası" bence çok önemli. Yıllarca bilmeden Fethullah'ın doğumunu kutlamışız! Şimdi de ölümü için beddua yarışması düzenleyebiliriz.

Sonra Fethullah'ın yasal olarak temize çıkartılması ve o muhteşem "Hocam yurda dön" çağrısı! Bu kutlanmaz mı? Ağlaya ağlaya kutlamalıyız o günün her yıl dönümünü.

Silivri'yi müze yapsak fena mı olur? Kuddusi Okkır'ın mumdan heykelini yatağa uzatırız, hemen karşısına da ona ters ters bakarak "Ben bu davanın savcısıyım" diyen Devlet Büyüğümüzün heykelini dikeriz.

2010 Referandumunu es geçemeyiz. FETÖ'nün "Evet, Evet" diye bağıran kanallarını nasıl unutabiliriz. "Yetmez ama Evet" yazılarının yerine "Evet yetti gari!" pankartları asarız. 

Şimdi kardeşim yanlışsam yanlışsın de, bunlar olmasaydı o muhteşem destan yazılabilir miydi?

Sonra diyorsunuz ki "15 Temmuz Kutlamasına neden katılmıyorsun."

Katılmıyorum çünkü eksik!

Eksikler tamamlansın, kutlamalara katılmayan namerttir!

15 Temmuz'un bir oluşum safhası var, bunları boş veremeyiz. Bunları es geçersek tarihe ve gelecek nesillere ihanet etmiş oluruz.

Gelin şu işi oluşumuyla beraber ele alalım, eksiği tamamlayalım. Böyle yavan, çiğ kalmasın.

Ne dersiniz Sayın Evetçiler , size soruyorum, tamamlayalım mı eksikleri? 

Okan Kilit