Aydın toprağının farklıdır huyu
Yiğide şerbettir Kavaklı suyu
Gaza vakti yakın Ali tez büyü
Fatma Ana sızlar doğum çileli
Şimdi yiğit görsün Sarı Tekeli

 Gözleri yıldızdan hilal kaşında
Nefsini öğütmüş dibek taşında
Çocuk yaşta kaçak dağlar başında
Molla Ahmet Efe kollar yiğidi
Büyür Ali Efem dinler öğüdü

Belinde bıçağı beyaz sarığı
Ayakları kanar yırtık çarığı
Sular serinletmez gönlü yanığı
Efeler seslenir "Anlat be Alim"
Ne deyim yarenler ayandır halim

Kaybolan umudu dağlarda arar
Haberin karası bağrını yarar
"Molla Ahmet" düştü verildi karar
"Efelere gayrı sen baş zeybeksin
Dostların yanında sanma ki teksin"

Dertler sıra sıra gelir peş peşe
İşgalciler yurdu vermiş ateşe
Konsun devlet yoksa kuzgunlar leşe
Durmaz Yörük Ali elde silahı
Yanında dostları, bir de Allah'ı

Akar Malgaç Çayı yorgun argın
Güzel Sultanhisar talihe dargın
Doğruldu namlular başladı vurgun
Ali at naranı kurulsun şölen
Kaçan Rum Ordusu, Türk'ten yok ölen.

Kaçtıkça çoğalır düşmanın kini
Zalime koymayız ezanı dini
Toplan Aydın halkı bir eyle bini
Uzakta sanmayın hedef yakında
Yörük Ali başta Aydın akında

Durmaz artık erler coşar habire
Güzergah zafere ya da kabire
Geldik Sarı Zeybek yettik İzmir'e
Nihayet sancakta yıldız ve hilal
Yörük Ali ağlar bizim istiklal


"Bazı kimseler savaş zamanında yapılan işlerin bir çoğunu bana ve bazılarına mal ederler. Bu yanlıştır. Bir kişinin beş kişinin böyle büyük davalarda ne ehemmiyeti olur ki ! gönlünde vatan muhabbeti taşıyan her vatansever o günlerde bizim gibi düşünmüş bizim gibi duymuş ondan sonra da beraber olmuştur. Milli mukavemetle aslan payını kendine ayırmakta hata vardır. Bir elin şamatası olur mu ki? "

Yörük Ali Efe

'Toros dağlarının tepelerinde tek bir Türkmen evinin bacası tüter halde kalmış ise ben bu milletten umudumu kesmem bayrağımı göğsüme sarar milletimin istiklali uğruna ölürüm.'

Mustafa Kemal ATATÜRK


Okan KİLİT