kudretinden habersiz coğrafya
bir of çeker güler uzak ülkeler

yalınayak gezilen patikalarda
kızgın taşlara baş kaldıran ayaklar
neden korkar bilmem düz ovadan
dağın ardında değil
gülümsüyor karşımızda şatafatlı
bakış atsam yanacak gözüm
kim demiş güneş ardımda saklı

silah çektim bugün
keşkelerin demine
on dört yerinden vuruldu
baş üstünde taşıdığım
pişmanlıklarım

daha orak sallamam usta
don vurmuş tarlaya
ateşe düşer kar tanesi
efkarlanır
göğü sarar dumanı

gökten emir mi gerek
örse demir mi
kırk çerimi salsam ağam zamanın üstüne
tutup geri getirsinler baharı
tohum su toprak elde bayrak
başlasın hasat zamanı

kahretsin isyan etti gene
kağıt feryat koktuğuna
hayalim gerçeğe düşsün hele
düzenin boynunda kıracağım kalemimi
söz olsun şehire köye
namerdim kibrit çakıp yakmazsam şiirlerimi

o gün gelsin usta
bozkırlarda gezeceğim
adım şiir avcısı
sevda kokan mısralara gül atacağım
öykümüzde olmayacak ezilen ezen
bakma usta elimin kalem tuttuğuna
beni zorla şair yaptı bu düzen

Okan KİLİT