bir oyunda
şiirimi saklasın çocuklar

yüzümden dökülen bin parça
yağsın kar -uzun uzadıya say
gözlerim görmesin varsın
sevildiğinizi bilsem yeter bana
içimi yılmadan çeken dağlar

eskiden sokaklar dolusu umuttum
aşıkken uçurumlar kendi karanlığına
unuttum
dalsın odalara şimdi bırak
yılları sürüyüp gelen arsız uykusuzluğum
alışık yorgunluğa

ayaklarıma yeni bir mecal sal
suskunluğuma kör ışıklar topla evlerden
değince koynumdaki resme
değişsin gök değişsin yer lütfen
ağıtlar mevsiminde sarı mutsuzluğum

bundandır belki sırnaşmam
penceremin kamburuna her güzün
neden açılır önüme çağ dedikleri
yalın. ziyan. hüzün.
ardımdan gelir hasta mahpusluğum
ağlamam

dursun sırlı zaman dağılsın yüküm ve ses
insan dilinde suçlanır durur gülüşüm
kara kalplerin beslediği
vurulmuşluğumu sen ey!
ölüme gün sayan bir yaşamlık heves
kanayan kelebeklerin düşen bir kanadı say