Selanikli bir yiğit
buğday rengi saçlarında toprak kokusu
gözlerinde
düşen yiğitlerin efkarı
duruşu mağrur
bakışlarındaki ağıdı göstermez zalime
başsız kalan Türklükğe baş olmaya geldi
yedi düvel gülerken halkımın haline

bir yetim çocuğun bakışında duydu dünya
halkına verdiği sözü
"geldikleri gibi gidecekler!"
haykırdı Türkmen anası
sırtında kurşun
"döktükleri kanda yitecekler"

vatansız yaşamak mı
ar gelir Türk'e
Mehmet'in kanında gördü imanı dini
öfkesi bıçak biledi
satılmış beylerde tanırken kini

bir kavga yayılırken Çanakkale'den vatana
ilk önce kendisine hazırladı kefeni
Allah şahit umut yoktu karanlıktı her yer
mayıs ayında belirdi ışık Samsun Limanı'nda
batmayacak dedi bu gemi izleyin ve görün
tek cümleydi emir
"ya istiklal ya ölüm"

bekledi ardına halkını
fermanı salıp
geçti dünyanın karşısına meydan okudu
kelleyi koltuğa alıp
kurşun sesleri kaderine ortak
ideali ki ölüme yoldaş
gülümser zalimin oyununa
pusuların arasında sararken tütün
peşine takılmış yüreği
imkansız denilen bir düşün
her cephede ayak izleri

bir vatan resmi çizer sonsuzluğa
övünmez hüneriyle elleri
dünü bugünü değil
bin yıl sonrasını aydınlatır sözleri
saltanat düşkünü beyler
anmak istemezmiş adını

lakin bilmezler
yüreğimizdeki kıvılcım değil ateş
rüzgar vurdukça parlar
dinecek adımlarımızın sızısı
and içtik Atamızın üzerine
zalimlere bırakmayacağız meydanı
nesilden nesile mirastır
dilimizden düşmeyecek
Mustafa Kemal destanı

Okan Kilit