Yalan dünya anlattığın,
En tatlı masal iğreti.
Tutup önüme attığın,
"İbretlik misal" iğreti.


İmtihan dünyası diye,
Sabreyledik olmaz şeye,
Şimdi bakınca geriye,
Sorduğun sual iğreti.

Bin çiçekten toplattığım,
Şifadır diye tattığım,
Yavan aşıma kattığım,
Kovandaki bal iğreti.

Gizli bahçemde saklayıp,
Bir ömür bahar bekleyip,
Amberdir diye koklayıp,
Avunduğum gül iğreti.

Sağlam sandım, koptu perçin,
Anlamadım neden, niçin?
Ve artık düşmemek için,
Tutunduğum dal iğreti.

Gönlümden ümit süzdüğüm,
Derdine mısra dizdiğim,
Adına şiir yazdığım,
En güzel cemal iğreti.

Gökte şimşekler çakarken,
Yağmur sel olup akarken,
Koca bentleri yıkarken,
Bindiğimiz sal iğreti.

Sakınmak boşuna çaba,
Ne zırh korur, ne de aba,
Hısım, talukat, akraba,
Sarıldığım el iğreti.

Her an derdine yandığım,
Pervane olup döndüğüm,
Ebedi benim sandığım,
Evlad-ı ıyal iğreti.

Gayrı dertleşip ağlamam,
Seninle coşup çağlamam,
Gizli sırdaşım, bağlamam,
Sen de öyle kal iğreti.

Cahil'dim sahte düş gördüm,
Düşümde murada erdim,
Olur sandım, hayal kurdum,
Kurduğum hayal iğreti…

Kaan ÖZASLAN
05.03.2018