Bahçeli gibiydi gidişin
öylesine soğuk, öylesine donuk
Salı konuşmalarını andırıyordu son sözlerin
öylesine dünden uzak, öylesine tutarsız…

oysa sevdiğim
ben aşkı prompterdan okumamıştım

hadi sende git
sürgün yediğim yuvamdan at adımını içeri
gülümse katlimize ferman verene

kal demeyeceğim sana
ama bilesin
ben seni
adı AK yüzü kara bir adama satmazdım
kıyamazdım düşlerimize

olsun be sevdiğim, canın sağ olsun
ben anılarlada yaşarım
bir Ağustos sabahında
terk etttiğimiz topraklarda gezerim
Erciyes yamacından çiçekler toplarım saçlarına
yasak bir Ozan Arif türküsünü dolarım dilme
koşarım, dolu dizgin mazime

hani diyorum, bir gün pişman olursan
beni o topraklarda ara
onlar bilmezler gülüm
ne Balgat'a, nede öptüğün ele sor adresimi

ama ne olur, bir gün çıkıp gelirsen
Bahçeli gibi bakma yüzüme
istersen gül, istersen ağla
bir yaşam belirtsi ver yeter bana

Muhalif görmüş Beyzade gibi
asma yüzünü işte…

kanlın değilim… kanlın değilim…

Okan KİLİT