Saniyenin peşinden akıp gitse de ömür,
Akrebin ısırdığı dakikada iz kaldı.
Yeise esir düşen yüreğim oldu kömür,
Yandıkça dumanında saklanan bir giz kaldı.  

Damlasına muhtaçken umudumun çınarı,
Beyhude akıp durur gözlerimin pınarı.
Sürura mekân olmuş uçurumun kenarı,
Ecel fanusta cevher, yaşamak naçiz kaldı.

Yalnızlık fırtınası burdukça yürekleri,
Hayat denen geminin yıkıldı direkleri.
Bir garip filikayım kaybettim kürekleri,
Neylersin ki bahtıma bitimsiz deniz kaldı.

Yaşayan bedenimin yapılmamışken lahdi,
Sonlandı nefesimle ciğerlerimin akdi.
Ne söylesem boşuna, geldi susmanın vakti,
Kelamın anlamı yok sözcükler aciz kaldı.

Seraplarla avunup bakamadık bâki'ye,
Kibre esir gönüller gecikti telakiye.
'Sen-ben' kavgası ile ortasından ikiye,
Ayrılarak dağılan boynu bükük 'Biz' kaldı.


04.06.2017-Malatya

Mustafa ERKENEKLİ