Taze demlenir, uçmak yolu
Sen bir değil bin kez içiverdin
Yaşarken öldün, hayat boyu
Sen her dem acıyla filizlendin 

Cefâ, işkence, sefân oldu
Devrin menkûb'u atsız idin
Sana hasret Turân oldu
Biz özleyişle çektin, gittin

Hayal ederek Tanrı Dağını
Dolaştın, sen bir hayalettin
Afşin adlı kürşadın torunu
Onuda toprağa serip gittin

Zavhan'da otgontenger oldup
Yüce moğol iline yüz tuttun
Cengizden sonra Altayda durup
Bozkırda töresizliğe kin tuttun

Yıllanmış kederle esrik olup
Iztırab adlı mezeden yedin
Her ozânın yanık nağmesinde
Fâtihle İstanbul seferindeydin

Hangi zemheriydi ciğerlerine dolan
Hangi güz bu, giryelerimizi donduran
Aralık kaldı sensiz on bir meridyen
Senin yanın sâhi, kaçıncı merdiven

Er kişiliğine ve ruh adamlığına, selâm ile...

Anıl Kunt
11 Aralık 2017