İşçinin, memurun ahını alıp
Yolumu bulmadım fakiri yolup
Kimsenin hakkını, rızkını çalıp
Haram bir lokmayı yutmadım baba.

Kaç kere üst oldum, ezmedim astı
Yağmura, çamura asmadım postu
Gönlüme omuzdaş olanı, dostu
Dostumun sırrını satmadım baba.

Bu yolda kiminin çekildi pimi
Kimisi patladı, boş çıktı kimi
Kayaya çarpmadı bindiğim gemi
Rotayı şaşırıp batmadım baba.

Gördükçe başların pası, kirini
Devirdim çöpleri, deştim irini
Emekçi köylünün alın terini
Süpürüp önüme katmadım baba.

Ot verdi bağımız, tırpana gittim
Çift sürdüm toprağı, sabana gittim
Sanmasın el âlem dumana gittim
Ellerin damında tütmedim baba.

Vatanın, buğdayın, unun, kepeğin
Memleket aşkına vardım dibeğin
Terörist liderin, kancık köpeğin
Peşinden yürüyüp gitmedim baba.

Helâldir bilesin sütüm kovaya
Sırtını döner mi tuğlam sıvaya
Haine çobanım diyen ovaya
Koyunlar, kuzular gütmedim baba.

Altımda yerküre, üstümde sema
Tutundum gürgene, meşeye, çama
Hakikat dalına tünedim ama
Yalancı kuşlara ötmedim baba.

Acı sirke ile kurdum turşumu
Zehirle karmadım işim, aşımı
Dik tuttum gövdemi, göğsüm, başımı
Yaslanıp yan gelip yatmadım baba.

Tarifim, tarihim, Türklüğüm sevdam
Yavuz'un, Selim'in dilinde nidam
Sultan'ım, Mehmet'im, Fatih'im: Atam
Atama ihanet etmedim baba.

Engin Yeşilyurt
1 Ekim 2019