Ne dağda otum var ne bir parça iz
Derilir, affetmez vatanım beni.
Dereden, tepeden, tarımdan taviz
Verilir, affetmez vatanım beni.

Arpam ki bozkırdan umudu keser
Rüzgârım, fırtınam tersine eser
Buğdayım, yulafım ambara küser
Darılır, affetmez vatanım beni.

Yaylaya varmadan kapanır yolum
Eskiye benzemez yağmurum, dolum
Pempe gül, erguvan, çiçeğim, dalım
Kırılır, affetmez vatanım beni.

Bu bağlar hükmetmez bahara, yaza
Uğratmaz kapıya tırtılı, koza
İklimin, mevsimin tahtı çıkmaza
Kurulur, affetmez vatanım beni.

Boşuna sorarım: "geniş mi dardır"
Mezrası, ovası meçhule yârdır
Arkası gelmeyen sitemi vardır
Gerilir, affetmez vatanım beni.

Her seçim dönemi yolunur kazlar
Koltuğa yaslanan, şekeri tuzlar
Yapışır yakama, yüreği sızlar
Burulur, affetmez vatanım beni.

Kaç kürsü hezimet düşer payıma
Politik iftira girer koynuma
Siyasi, simsiyah yılan boynuma
Sarılır, affetmez vatanım beni.

Yavuz'um sırtımda yok artık küfe
Sinan'ım biz seni aldık hafife
Mustafa Kemal'e, Mehmet Akif'e
Sorulur, affetmez vatanım beni.


Engin Yeşilyurt
2 Nisan 2020
Saat: 01.38