​Benim gözümden Ozan Arif

Sene 2006´da evlilik yoluyla Frankfurt`un Hanau ilcesinin bir köyüne yani gurbete geldim. Ülkücü olupta Ozan Arif`i tanımayan yoktur aslında Ozan Arif`in deyimiyle ben Türkiye`nin ozanıyım ama herkes gibi benimde bir siyasi tercihim var gönül verdigim bir dava var o yüzden sadece ülkücülerin ozanı demek biraz dogru olmaz o Türkiye`nin ozanıdır. Ozan`ın sürgün sebebiyle Almanya`ya geldiğini ve uzun seneler yurduna dönemediğini ve ailesiyle buraya yerlestiğini biliyordum. Ama koskoca Almanya nerede arayıpta bulacaksınki dedim ve bir arayış içine de girmedim. Nasıl olsa gönlümüzdeki yeri sağlamdı...

​Facebook sayfasindan takip ederkene birsey dikkatimi çekti yaptığı paylasımların altına nereden yaptığını yazıyordu ama o güne kadar dikkat etmemiçim ya da bir şekilde gözden kaçırmışım, paylasımların ardından nereden paylasım yaptığını yazıyordu. Gözüm takıldı çünkü Bad Homburg yazıyordu ve bu kasaba bana sadece 60 km uzaklıktaydı. Önceki paylasimlara baktım gene aynı kasaba tabi beni bir heyecan sardı gönül adamı destanlarıyla büyüdüğümüz hangi televizyon kanalında görsek izlediğimiz konserleri yakın yerlerdeyse imkan olursa gittigimiz Ozan Arif neredeyse bir nefes kadar yakın. Tabi bir taraftan da bir önyargı neden mi Ozan Arif`e karşı öyle cok kışkırtma olmustu ki parti tarafindan yazılanlar çizilenler teşkilatın parasını yediğinden, parasiz konserlere cıkmadığından, Almanya'da zevki sefa sürdüğünden daha bunun gibi niceleri yazıldı çizildi. Ne yani bütün bunlar gerçek miydi bizim insanlarımızın huyunda vardır yazılana çizilene inanır hemen ama hadi gerçekse ya doğruysa koca bir kitleyi soğutmadilar mi Ozan`dan kafamda deli sorular...

Paylaşımlarda Mehmet Alp diye bir isimde hep gözüme çarpmaya basladı bir araştırma işine girdim ve oğlu olduğunu öğrendim, ilk Ozan Arif`in kendi sayfasına mesaj gönderdim, Almanya`da kaldığımı ve yakın oldugumu kendisiyle görüşmek istediğimi söyledim. Bana 2 gün sonra bir mesaj geldi bir numara verirseniz sizi ararız diye, hemen yazdım ama bekledim arayan olmadı. Mehmet Alp ismini faceden aradım ve arkadaslık gönderdim kabul etti, mesaj gönderdim siz Ozan`in oğluymuşsunuz ben size yakın bir yerde kalıyorum ve mümkünse kendisiyle görüşmek istiyorum diye. Bana geri döndü kendisinin görüşme işlerine bakmadığını menejeriyle irtibata geçmem gerektiğini baska  türlü bir yardımı olamayacağını söyledi ve bana bir numara verdi. Ben verdiği numarayı aradım Ozan`la görüsmek istediğimi söyledim. Bana mümkün olduğunu bir randevu ayarlayıp gün ve saati bildireceğini söyledi. Çok sevinmistim. Aradan bir hafta sonra beni aradılar adresi ve saati verdiler artık bir görüşme için sadece 1 gün kalmıstı. Verilen adrese gitmek icin hareket ettim. Bad Homburg kasabasına gidecektim verilen adrese geldiğimde ne göreyim bir villa kocaman bahçesi olan kapıda iki tane hallerinden ve giyimlerinden anladigim kadari ile koruma görevlisi arabayla yaklasınca birisi hemen geldi burada böyle bekleyemecegimi söyledi, Ozan Arif`le randevum oldugunu söyledim telsizle biyere bildirim yaptı ve başka bir adam geldi bana buyrun gidelim dedi. Siz burada bekleyin kendisi bir telefon görüsmesi yapıyor gelecekler denildi. Tabi bir yandanda diyorum yazilan çizilenler doğru mu yaşadığı eve bak demeye başladım aradan saniyorum 10 dakika gibi bir zaman geçmisti.

Aman Allah`ım bir de ne göreyim Ozan Arif yaninda biriyle geliyor yanında gelen kisi bana randevuyu ayarlayan Mehmet Alp abi Bad Homburg`un bir caddesinde buluştuk yani villa iki koruma bilmem suymus buymus falan filan degil, söylenenlerin tümü yalanmış. Adam gibi adam sade giyinimli mütevazi beni sicak bir şekilde karşıladılar karnımın aç olup olmadığını sordular sagolun tokum deyince yemekten vaz geçtik, bir cafeteryaya gitik kahve ictik muhabbet ettik. Ozan Arif öyle nazik öyle sıcakkanlı kibirden uzak adam gibi adam, oğlu Mehmet Alp abi ayni sekilde dört dörtlük cok nazik anlayışlı, tam bir Anadolu insanları. Ozan Arif kendi gibi kendine yakışan bir evlat yetistirmis. Öyle bir sıcak kariılamaydı ki inanin üzerimde olan o heyecan eridi gitti samimiyet içtenlik anlatamam memnuniyetimi...

Bunları neden mi yazdım, yazma ihtiyaci duydum Ozan Arif`in yaptığı paylasımlardan sonra yorumları genelde okurum arkadas adama bazen yapılmayan hakaret kalmiyor insanlarda biraz vicdan biraz hoşgörü olmaz mı yok partinin parasını yediğini yok parasız konsere çıkmadığını yok bilmem kişiliğini sorgulayanlar yok bilmem ülkücülüğünü sorgulayanlar aldığımız kasetler haram olsun diyenler... Rabbim ve iki gözüm sahittir ki ADAM gibi ADAM ben gördüm gören gözüme mi inaniyım yazılan çizilenlere mi? Yapmayın arkadaşlar katıksız yalanlarla kulaktan dolma bilgilerle çamur at izi kalsin yolunda gitmeyin. Elestirdiğiniz adam dava yolundan sapmamış kendi işinde gücünde abartılarak yazılan yazılardaki adam değil. Rabbim şahit, ben şahit oldum. ALLAH ondan bin kere razı olsun, gönlümdeki yeri herdaim sonsuz sevgi ile dolu olacak. Pişman olacağınız iftiraları atmayın unutmayın ki bu dünyanin bir de öbür tarafi var. 

Kalın Sağlıcakla...