Anormal zamanların arasında dolaştığımı hissediyorum. Yüreğimin sıkışmaları bundan mı bilmiyorum. Bir ceylanın aslandan kaçma içgüdüsüyle gerçeklerden kaçtığımı biliyorum. Kötü zamanların doğaçlama davranışları olsa gerek. Sahi merak ediyorum; insanlar ne zamandır karşı koymakta defalarca zorlandığı duyguların esiri oluyor?

Bunlardan bahsederken "Eyvah! Aşık olmuş da içini mi döküyor?" diye aklınızdan geçiriyor olabilirsiniz. Gecenin bu saatinde satırların arasında kaybolan kendimin düşüncelerini yazıya dökmesi alışılageldik bir durum olabilir. Fakat ilk kez yüreğimin sınırlarını çizmekten korkarak yazıyorum bu satırları. Neye dönüştüğümü bilmeden dokunuyorum bilgisayarıma. Daha yeni dinlemeye başladığım bir müzik eşlik ediyor sessiz duvarların ve düşünceli tavırların arasına. Kendimi bulmak istediğim bir gecenin kıyısındayım. Geçmişimin dalgaları vuruyor kaygılarımın kıyısına. Uyumaktan korktuğum bir gecenin ortasındayım. Aslında aydınlığa ulaşma isteğimin doruk noktasındayım.

Bahsettiğim şey pençesine düştüğüm bir aşkın ızdırabı değil. Sadece her şeyiyle somutlaştırılmış bu dünyanın ortasında zavallıya dönüştüğünü hisseden biri olarak inliyorum yazının sokaklarında. Kaybolmamış ama yolun tam ortasındaki kişiyim. Duygusallığımın nedeni mücadelemi kutsallaştıramayışım. Yıktığım mitlerimin yerine yenisini koyamayışım.

Mide bulantısı geçirmiyorum. Üzerimde kara bulutlar dolaşmıyor. Talihsiz ya da umutsuz da hissetmiyorum. Sadece somut dünyanın içerisine fazla boğulmaktan şikayetçiyim. Her şeyiyle maddeye batmış bu insanların içinde sıkıldım. Gelişigüzel yaşarken gerçek duyguları unutmuşların arasında kaldım. Çünkü, gerçekten bir duyguya tutunmuş olarak var oluyorum.

Ruhumu satabilirim senin ellerine. Gözlerindeki gülümseyişin ışıltılarıyla bütün benliğimi değişebilirim. Yıldızların yeni yaşamlar oluşturması kadar çığır açıcı olabilirim seninle. Yazdıklarımı silmeme neden olacak şeyler bekliyorum. Haykırışlarımın birer uğultuya dönüşmesini istiyorum. Gerçek duygularımı materyalist dünya ile kavga aracı olarak kullanmayı bırakabilirim. Bu yazıyı tedavülden kaldırabilirim. İsyanımın son bulmuş hali olabilirsin. Okuyunca  anlayabilecek misin bu satırları? Ne gibi bir hale döndüğümü kavrayabilecek misin?

Sanmıyorum…

Pençesine düşmedim bu aşkın. Sadece kendimi arıyorum…