bu odada çok az düşünüyorum. bazen şeytan geliyor arka taraftaki kanepeye. raftan bir kitap alıyor, genellikle schiller' in haydutlar' ını okuyor sesli sesli. bacaklarına uzanıyorum, kuyruğunu karnımın üstüne bırakıyor. sıcacık..
bir nefes o alıyor aynı sigaradan bir nefes ben.
ben hep seni korkuturdum çocukken diyor. evet sen beni hep korkuturdun.. ama hep vardın.
boynuzlarının ucu görünürdü dolabın kapağından, yüzünü göstereceksin diye uyuyamazdım.

şimdi de uyuyamıyorum yüzünü göremediğim her gece.

beni bir gün bırakacak mısın ?
seni başkaları da bıraktı, neden endişeleniyorsun?
başkaları adı üstünde başkalarıydı.

dizlerimin bağını çözen en büyük arzum sana duyduğum korkuların içinde en narinine dahi yaklaşmadı henüz.
beni bırakma, oku haydutlar' ı. kanatlarının uçlarına parfüm sıkmamı ister misin ?

bir gece dolabın içinden çıktım. yatağında yoktun. bütün evi aradım.
kanatlarım kırılıp düştüğümden bu yana bu kadar acı çekmemiştim.
öldüğünü düşündüm.

- dolabın içindeydim, yanında, beni farketmedin. seni ilk defa ayaklarının üstünde bir bütün olarak gördüm, 
çok yakışıklıydın.