Sistemler ve kabulleri düşündüğümde hiçbir hikayeyi fakirler olmadan yazamayacağımızı görüyorum.
Onlar her yerde kıymetlidir. Hayali tahtlarda taşınırken hep baş üstündedirler. Ama birisinin o hayale oturabildiği de görülmüş değildir.
-Mukadderat işte...-

Kuranın infak ve mülkiyetle ilgili ayetlerini Arapça dinlerken ağlayanların, sahip olduğu şeylerin listesini düşünürken yaşadıkları keyif ne şirin bir çelişkidir. 

Tüm kitabi kurallar sahip olmama ve paylaşma adına öğütler verirken, sanki yeniden yazılsalar ve bu pasajlar çıkarılsa, bunu görmezden gelmek konusunda konsensüs çoktan hazır içimizde.
Ama hayır değil mi? Biz aslında ne kadar iyiyiz?
Eskimiş elbiselerimizin verilebileceği geri dönüşüm mekanizmasının varlığına laf ederek ne büyük günaha giriyorum.
-Tanrı affetsin!-

Onlar olmasa kime üç beş kuruş sadaka verip şarap ırmakları içinde cennet bahçesi hayalleri kurabiliriz? Sanki burada o bahçelere benzer yerlerde yaşayan biz değil de fakirlermiş gibi...

Ne kadar keyifli bir al verdir bu; bir gecelik yemeğe ödediğimiz hesap kadar parayı bunlardan birine verirsin ve hoooop... kuş sütü eksik olmayan, ahiret hayatının sofraları cebe giriverir.
- Bence süpermarketler bu kampanyadan ders çıkarmalılar. -

Başka bir açıdan bakıldığında fakirler olmasa huzur da olmazdı. Mesela hepimiz sokak süpürsek, tuvalet temizlesek, tüm bu angarya, yorucu ve mide bulandıran işleri kendimiz yapsak, nasıl o matların üzerine oturup büyük guru Buddah'ın nirvasını kucaklayabilirdik ki?
-Tanrılar korusun, çok korkunç olurdu. -

Siz fakirlere acıyan iki yüzlü yüreklerinizle uyumak isteyebilirsiniz belki ama sadece kapitalizmin canavar dişlerini gereklilik görüp bu konuda kılınızı kıpırdatmadan mutlu mesut cennet hayalleri kurmanız bile sefiiliğinizin(mizin) tartışmasız delilidir.
-Şimdi isim verip kapitalizmi rencide etmiş oldum ama diğer tüm yaşayan sistemler(buna dini olanlar da dahil) kendilerini atladığımı sanmasınlar

Fakirler olmasa şuan zevk içinde yaşadığımız ve daha fazlası için herşeyi yapmaya hazır olduğumuz hiçbir düzen hayatta kalamazdı.
O yüzden, onlar içinmiş gibi görünmek bu yapıların fıtratlarında vardır.
Her ne hikmetse herşey onlar içindir, nimetler hariç...
-bu kadar kusur kadı kızında da olur-

Velhasıl, iyi ki varsınız fakirler.