Baştan söyleyeyim uzun bir yazı olacak ve facebook "Devamını Gör?"meyi merak edip etmediğini soracak. Ama sen devamını görme, merak edip de okuma lütfen. Çünkü aksini senden ne zaman beklesem hayal kırıkları semtinde eski hüsranlarımı ziyarete gidiyorum.

Okuma lütfen veya okuyacağın her ne ise filmini çekmişler mi ona bak. Bulamazsan da üzülme çünkü okumadığın her satır yaşadığın bir ân'ı, her kitabın da karakterlerden birisi sen olan bir romanın zamana ve mekana uyarlanmış bir film olduğunu düşünerek tatmin bul. Okumadıkça birçok yan role hayat verirsin belki de.

Mutlaka içini merak etmediğin bir kitap kapağında hani şu popüler kültürün sana öğrettiği "büüüyyyüükk kahramanların anılarını ya da günlüklerini" görmüşsündür belki Kavga'larını belki Sözler'ini belki Nutuk'larını belki Günlükler'ini onca zorlu şeyi yaşamalarına rağmen günlük tutarlar nedendir? - Anlatılmaya değer bir hayat yaşadıkları için mi? - Yoksa onlar zaten de kahraman oldukları için mi çünkü onu da yapmazsa bişeyler eksik kalırdı değil mi?

Sanmıyorum. Ders alırlar diyedir belki de. Ya da bu imkansızlıkların içindeyken yani bir saniye sonrasında dahi kendi hayatlarının garantisi verilemiyorken umutlu bir istikbal tablosu nasıl tahayyül edilir ve bu tablo nasıl gerçekleştirilirin belki de notunu atmışlardır okusunlar diye.

Allah belasını versin ki tarihin hiçbir döneminde haklı olan öyle durduğu yerden kazanamamış; ancak tabloya bir defa da şöyle bakmalı Allah'a şükür ki haksız olana hiçbir vakit sonsuza değin sabır da gösterilmemiş. Yani haklı olan bir yerde susarak değil plan yaparak ya da eyleme geçerek ya da mücadele ederek ya da en azından fikir üretip kendinden sonra gelenin sabır eşiğini kırarak onun haksızlığa maruz kalma süresini azaltmış.

Demem o ki bir gün ya da Andy Warhol'un dediği gibi 15 dakikalığına ya da daha da beter postmodernist bir sürüklenme ile vine gibi 15 saniye ya da Snapchat gibi 1.5 saniyeliğine meşhur olma heyulası içindeyken. Kırarken bir bir insanlığın bir tarih boyunca inşa ettiği erdem vasıflarını. Ya da kendi sonsuz soysuzluğuna sürüklenişini resmedebilme gayreti içinde herkesin buna tanık olabilmesi için mahremiyet duvarlarını kırarken. Ya da o meşhurluk davasının en adi hamalı olduğunun hummalı nişanelerini bir bir edinme ve sunma gayretindeyken. Kör göze mertek sokarcasına tutarsızlıklarında boğuşurken. Ya da akıl sahibini hezeyana sürüklerken. Temsil ettiğini söylediği ne varsa yıkmaya memur bir hodbinlik içindeyken eğer hala ve hala bu maruz kalışının derdinde değil o bir günlük saltanatının kaygısında isen şayet bugün o Aptal Güruhunun acizliğine sen de düşeceksin kardeşim kaçışın yok bundan. Ve sadece o an senin bulunduğun yerde olmayışının sevincini yaşayan ve bunun hiçbir zaman garantisini veremeyecek bir başka güruh ise bu ayyuka çıkan aptallığınla alay edecekler.

Çünkü fıtratları gereği sadece en bariz aptallığı en kitlesel zümreye sunabileceklerle alay edebilecek ve kendisini ıspata memur olduğu tek husus olan eğlenme ihtiyacı için seninle dalga geçebileceklerdir.
Yani sen okuma. O bir günlük meşhurluğunla defalarca ve defalarca yayınlanmış aynı senaryonun gündelik hatta 15 dakikalık hatta 15 saniyelik figüranı ol kardeşim!
Biz de yine her zamanki gibi bu sefer sırası sana gelmiş muntazam aptallığının en görkemli halini kutlayıp kaldığımız hayata hiçbir şey olmamış gibi devam edelim!