Zamanın Coğrafyası - Kültürlerin Zaman Algısı Üzerine | Robert Levine

"Öyleyse Zaman nedir? Eğer bana kimse sormayacaksa, biliyorum. Eğer sorarlarsa, bilmiyorum."

St. Agustine
(İtiraflar)

Gerçekten ilginç bir kitap. Sıkılmadan okuyup eğlenecek ve de çok bilgileneceksiniz. Öyle basit popüler bilim kitaplarından biri olduğunu düşünmeyin. Yazar bir psikoloji profesörü, bir çok ülkede misafir öğretim üyesi olarak çalışmış. Bu bir farkındalık yaratmış, Brezilyadaki deneyimlerinden yola çıkarak "Kültürlerin Zaman Algısı" üzerine çalışmış ve eğer merak edip okusanız paylaştığım kitap ortaya çıkmış.

Biliyorsunuz, insanlık güneş saatlerinden, günümüzün akıllı saatlerini geliştirirken zamanı ölçme kaygısı ve planlama kaygısını da yaşamış. İşe gideceksiniz, saati kuruyorsunuz sabah uyanıyorsunuz çalan pis bir ses ile. Sonra büyük bir kentte yaşıyorsanız hızlı davranmak zorundasınız; kahvaltı, tıraş olma ya da makyaj yapma koşturması, giyinme telaşı, trafik stresi , iş yerinde öğlen vaktinde yemek derken paydos saati ve geriye dönüş. Ya evine hemen ya da varsa randevulara, sinemaya, maça yetişme telaşları.

Evet bazı ülkelerde ve kentlerde "tempo" adını verebileceğimiz bu koşuşturmalar ya da "zamanın hızı" ile ilgili söylemlerimiz değişlikler gösterir. Yazarın konu başlıkları açısından bakarsak;

- Bir yerin ekonomisi ne kadar sağlıklıysa temposu da o kadar hızlıdır.
- Bir ülke geliştikçe günlük boş vakit azalır. (Sanayileşme açısından bakarsak)
- Büyük kentlerin tempoları daha hızlıdır.
- Daha sıcak iklime sahip yerler daha yavaştır
- Bireyci kültürler kolektivizmin ön planda olduğu kültürlerden daha hızlı hareket eder.

Hadi eğlenceli bir konuya geçelim "Psikolojik saat"

Farz edelim yeni ergensiniz, ilk kez sevgilinizle buluşacaksınız. Dakikalar geçmek bilmez değil mi? Ve nihayet buluştunuz bu sefer de zaman çok hızlı geçiverir.

Neymiş: Zaman görecelidir
Ben demiyorum Albert Einstein söylüyor (kitapta var)

Buluşma denilince bir de "bekleme" konusu da vardır: "Beklettiğiniz insanların, beklediğiniz insanlardan daha az göze çarpası tuhaftır" demiş yazar Jean Griaudoux .

Beklemeyi yöneten kurallar ve ilkeler vardır. Kitap diyor ki;

Vakit Nakittir (bunu çok duyarız).
Zaman çizgisini belirleyen arz-talep yasasıdır.
Beklediğimiz şeye değer veririz.
Kimin bekleyeceğini statü belirler.
İnsanlar sizi ne kadar uzun süre bekliyorsa, statünüz o kadar önemlidir.
Para ön sırayı satın alabilir.
Kimin bekleyeceğini daha güçlü olan kontrol eder (Putin yapmıştı birilerini bekletmişti anımsadınız mı).
Beklemek etkin bir kontrol aracı olabilir.
Zaman bir hediye olarak sunulabilir.
Beklerken bir kuyruk varsa ve sırayı bozacaksanız bunu arkalarda yapın.

Gerisini ve detaylarını bir küçük merak uyandırdıysam kitaptan okursunuz, benden bu kadar

Bu satırları yazarken saat: 05.21 diyor, zıbarma vaktim geldi.