​Kurultaya gitmek için 240 imza yeterliydi, siz 548 delegenin imzasını bile yok saydınız. 

Hem delegeyi hiçe sayıp mahkemeyi adres gösterdiniz hem de partiyi mahkemeye verdiler diyerek zekamızı yok saydınız. 

Delegenin haklı talebini kabul eden mahkeme kurultay kararı verdi onu da yok saydınız. 

Hukuk eliyle tescillenen kongre için çağrı heyeti 15 Mayıs'a tarih verdi. Gemerek mahkemesinden aldığınız usulsüz bir kararla hukuku yok saydınız. 

Kurultayın yapılabilmesi için mahkeme tedbir kararını kaldırdı, Adalet Bakanlığı emriyle mahkeme kararını yok saydınız. 

Binlerce ülkücü, yüzlerce delege tomaların, çevik kuvvetin karşısında bir araya geldi, bu iradeyi yok saydınız. 

Yargıtay kararı öncesinde saygılıyız derken bir anda fikir değiştirip yargıtay kararını da yok saydınız. 

Tüzükteki seçimli kurultay yapılamaz maddesini gayet iyi bildiğiniz halde 10 Temmuz'da seçimli kurultay diyerek aklımızı yok saydınız. 

Tek yetkili organ olan Çağrı Heyetinin kurultay için açıkladığı 19 Haziran tarihini tanımıyoruz diyerek bir kez daha hakkı, hukuku, ülkücü iradeyi, tabanın talebini, milletin beklentisini yok saydınız. 

Anlayın artık, siz yok saydınız diye yok olmuyoruz. 

Şimdi 15 Mayıs'ı taçlandırmak üzere 19 Haziran'da aynı yerdeyiz.