Haliç kıyısında yer alan cami Azapkapı Camii olarak da tanınmaktadır. 

Cami 985 (1577-78) yılında Sadrazam Sokullu Mehmed Paşa tarafından yaptırılmıştır. Mimar Sinan'ın eseri olan cami 1807 yılında yangından zarar görmüş, minaresi kısmen yıkılmıştır. 1894 depreminde harap olan yapı 1938-41 yılları arasında esaslı bir onarım görmüştür. Haliç'in kıyısında yer alan cami kesme taş malzeme ile fevkani olarak inşa edilmiştir. Alt katında tonozlu mahzenler bulunmaktadır.

Buraya kadar ansiklopedik bilgi, şimdi izlenmilerimden bahsedeyim.
Caminin altındaki mahzenler günümüzde bir cafe olarak kullanılıyor. İçeride gençler edebiyat, sanat üzerine hocalarıyla sohbet ediyorlardı. İçi gayet güzel dekore edilmiş.

Sadrazam Sokullu Mehmed Paşa'nın adını taşıyan, hem İstanbul'da hemde İstanbul dışında camilerimiz mevcut.

Camii altlarında gençlerin bir araya gelebileceği mekanlar olması, bu mekanlarda sanat edebiyat çalışmaların yapılması, ne bileyim klasik Türk müziği icra edilmesi, hat , ebru, tezhip sanatlarının öğretilmesi mekana uygun güzel çalışmalardır. Camii altlarında market, yüncü, tuhafiye, dükkanlarının olması ise çirkinliktir.

Yolunuz Karaköy'e düşerse haliç kıyısından yürümeye başlayın, sağınızda perşembe pazarının dükkanlarını alarak 300-400 metre yürüdüğünüzde camiyi göreceksiniz. Bir bardak çay içebilirsiniz...

Sadrazam Sokullu Mehmed Paşa'ya gelince;
Kendisi Sırp kökenli bir devrşirmedir Hıristiyan adı Bayo (Bayiça)'dur. Uzun boylu olması nedeniyle UZUN lakabı takılmıştır. Çok zeki, olağan üstü bir hâfızaya, sahip, çalışkan, ölçülü ve düzenli bir hayat tarzı süren, en zorlu işlerin bile kolayca üstesinden gelen bir devlet adamıydı. (Keşke günümüzde de olsa böyle devlet adamları)

Yaklaşık 14 küsur yılı sadrasamlık olmak üzere 60 yıl Osmanlı devletine hizmet etti (Uzatmamak için detaya girmeyeceğim, hayatı dizi film yapılsa bir kaç sezon sürer).. 11 Ekim 1579 tarihinde derviş kılığındaki biri tarafından bir ikindi divanı çıkışında kalbinden hançerlenerek ağır yaralandı ve bir süre sonra da öldü.

Hani günümüzdeki Tarikatların iç güvenlik sorunu olmasından bahsediyorum ya sık sık. Tarihte de böyle.
Hamzaviye Tarikatı o dönemde Osmanlı'da sorun olarak görülen bir yapıydı. Bunların liderlerinden Şeyh Hamza İstanbul'a getirilir ve Şeyhülislam Ebussuud Efendinin fetvasıyla idam edilir (1561)...

İşte Sadrazam Sokullu Mehmed Paşa'nın katili de bir rivayete göre bu tarikatın müridi idi. Bu olayın intikamını almak için 11 yıl sonra Sokullu Mehmed Paşa'nın canını aldı...
Katil konuşturulamadı ve hemen idam edildi. O yüzden detaya sahip değiliz.

(Tarihçi dostlar detay biliyorsa lütfen bir kaç satır yazsınlar)