MOLDOVA - GAGAUZİYA ANILARI | Büyükelçi Ender Arat

Yıllar yıllar önce, bir ortamda, Türk dünyası hakkında sohbet ederken, Gökoğuzlardan, onların bizler gibi Oğuz boyundan olduklarından, Türklüğünden bahsettiğimde ortamda bulunan bir kişinin tepkisini hiç unutamam. Konu onların inançlarına geldiğinde Ortodoks Hristiyan olduklarından sözü açtığımda; "Hiç Türk, Rus ve Yunan gibi Ortodoks olurmuymuş, gavur olur mu Türk'ten?" gibi bir tepki göstermişti o kişi.

"Gagauz" halkı, "Gagauz yeri" hakkında, Anadolu insanının hemen hemen hiç bir bilgisi yok. Daha doğrusu Türkiye'de, "Dış Türkler" dediğimiz unsurlara arasında, üzerinde durulmayan karındaşlarımızdır onlar. Oysa dillerini, ataları oğuzlardan gelmiş haliyle özenle korumaktadırlar.

Hamdullah Süphi TANRIÖVER, bir Gagavuz genci ile konuşmasını şöyle nakleder:

-Nece konuşuyorsun ?
-Gagauzca...
-Ben nece konuşuyorum?
-Sen de Gagauzca konuşuyorsun.
-Türkiye'de 14 milyon adam var (o dönemdeki Türkiye nüfusu) onlar da bizim gibi konuşuyor.
-Türkiye'de bu kadar Gagauzcakonuşan adam olduğunu bilmiyordum.

Yani bir dönem, onlar da Türklükleri hakkında pek bir şey bilmiyorlardı.Onlara Slav, Helen olduklarını yutturmaya çalışanlar vardı.

Bugün'e gelelim, ülkemizde onlar hakkında yapılan çalışma yayın var mıdır?sorusuna gelelim.

Yıllar önce basılmış (TTK) olan Atanas MANOV'un bir kitabı var iyi güzel bir kaynak, sonra piyasada artık kalmayan Argunşah-Güngör eseri var...

Türkiye'de üniversiteler, Türk dili ve Edebiyatı bölümleri ne yazık ki bu konuda ciddi bir çalışma yapmamışlar. Gagauzya'dan ülkemize gelen bazı akademisyenleri bir kaç çalışması var... Hepsi bu kadar...

Bu kitap, onlar hakkında hiç yorulmadan sıkılmadan okunan ve yer yer gülümseten bir bilgi kutusu. Büyükelçimiz Ender ARAT, Moldova'daki temsilciliğimizin açılma hikayesini ve sonraki gelişmeleri harika anlatmış. Bir oturuşta okuyup bitiriyorsunuz. Gagauzların tarihi hakkında da genel kültür sahibi olabilirsiniz bu kitapla.

Daha fazla detay vermeyeceğim. Umarım bir gün Gagauzlar üzerine, yerinde ve ciddi araştırmalar yapan akademisyenlerimiz çıkar. Bu tabi çok ciddi bir iştir. Arşivlerde dirsek çürütmek gerek, Romence, Rusça, Yunanca bilmek gerek. Yani bizim akademisyenlerimize göre mümkün bir iş değil. Ancak bizim üniversitelerimiz ve devletimiz, Gagauz akademisyenlere destek vererek, kaynak aktararak başarılı çalışmalara katkıda bulunabilirler.