Bir dostum dehşetle Cumhurbaşkanının bir konuşmasından bahsetti.

İrkildim.

Cumhurbaşkanı üniversitelere kötüleri seçtiğinin farkında değil mi acaba?
Üniversitelerde ilim yapılmadığının...
Hocaların ona buna yaranmayı en büyük iş saydıklarının...
Rektör seçimi gibi bir aşağılayıcı işlemi kabul ettiklerinin...
İlk altıya girmek için nasıl kırıştıklarının...
Sonra mektep talebesi gibi imtihana girdiklerinin...
Gözüne girmek için parti adamlarının ve bürokratlarının kapısında paspas olduklarının..
Ve kendisinin bunları böyle istediğinin apaçık konuşulduğunun...

Burada ne ilim, ne haysiyet, ne şeref kalır sayın Cumhurbaşkanı..
Burada insan da gider...
Bunları bilmiyor olamayız...

İlim hürriyet ister.
Bilgi ve hakikat yularsız gezer.
İlim adamı size, bana değil aradığı hakikate yüzünü döner.
Bunlar yoksa..
Sizi, beni, herşeyi sırasında tenkide cesaret kalmadıysa...
Buradan ne beklenir?

Bunları bilmiyor olamazsınız.
Size söylenmemiş de olamaz.
Söyleyen çıkmadıysa sebebi arayacağımız netice tam odur.

Bunlar biliniyorsa dünyada 500 üniversite arasında yerimiz olmadığını neden sorasiniz ki?
Bu zillete neden düştüğümüz apaçık.

Üniversite mensupları bunu yazmıyor veya yazamıyorsa biz hatırlatalım.

Ve hakikatin yüzü yerde kalmasın.