​Bizlerin sesidir MHP, 47 yıllık siyasi tarihinin yaklaşık 20-25 yılını mücadelelerle geçirdi, bu yüzden belli bir çizginin dışına pek çıkamadı. Pekîi geri kalan yıllar da, işini eskiye nazaran daha rahat yaptığı yıllar da, mücadele den uzak yalnızca milletle hem hâl olup, milletin rızasını kazanmanın yettiği yıllar da ne yaptı ?

Siyasi ilerleyişinden bahsetmeyeceğim. Sorularım var ? Cevaplarını da kendim vereceğim, itirazı olanlar da cevaplarını versinler ki çare olalım ...

Ülkeye milliyetçiliği söylemin dışında aktarabildi mi ?

Hayır ! Çünkü yalnızca milliyetçi söylem, devamlı aynı hitâb, sürekli yüksek ses insanları uzaklaştırdı ! MHP yönetimi yüzünden milliyetçilik millete uzak, marjinal bir hâl aldı. 
Halbûki böyle mi olurdu ? Bizler(MHP) terör konusu üzerine olduğu kadar, diğer bütün mes'elerde de söz sahibi olsaydık, söz sahibi olmayı geçtim söz etseydik ! İnsan hakları, çevrecilik, sanât, edebiyat, kültür, hayvanseverlik hangisinde varız, hangisinde bir çift laf ettik, hangisinde millete farkındalık yaratmak adına uğraştık ? Hiç birinde ...

Çok geçmişe gitmeyeceğim, Gezi olaylarıyla başlayalım, Gezi olayları ilk patlak verdiğinde gittik orada açıklama yaptık, sonuna kadar buradayız dedik, sonra sözümüzde durmayıp çekildik ! Çekilmeseydikte orada kalsaydık, meydanı başkalarına bırakmasaydık, ne bir polisin burnu kanardı, ne bir sivil ölürdü ve biz;

" Toprağım, ekmeğim, namusum, arım ''

diyen bizler gezideki ağaçlara, parka sahip çıksaydık, orayı yıkıp AVM yapacak olanlara gerekli tepkiyi verseydik ?

" İster AVM yaparım, istersem bilmem ne, kimse karışamaz ! "

Diyenler sonrasında mevzuyu vatan, millet mes'elesi yapıp işin içinden sıyrılamazdı, çünkü vatansevere karşı vatanseverlik yapılmaz, biz meydanı boş bırakınca meydan da ne idüğü belirsizler türedi ve işin sonunda bunlar vatansever oldu !

Pekîi ya Soma faciası için ne yaptık ? 301 madenci hayatını kaybetti, ruhları Şad olsun, söylemin dışında ne yaptık ? Üstüne üstlük çok açık ihmalsizliği olan, olaya mukadderat, Allah'ın takdiri diyebilecek kadar küçülen bakana sahip çıktık ! Gidip kimsenin elini sıkmadık, acısını paylaşmadık ... Aynı mevzu 2011 yılında Elbistan'da Termik Santrallerde yaşandı, 11 kişi hayatını kaybetti, rahmet olsun hâlâ cenazeleri çıkarılamadı, bir gün olsun anmadık !

Artvin Cerattepe'de kurulacak maden işletmesini haklı olarak istemeyen binlerce insan sokağa çıktı, polisi diktiler hemen karşılarına çıkıpta dedik mi, siz ne yapıyorsunuz diye. Biz demedik kim dedi,HDP ! Onlar sahiplendi, yahû millete düşman çevre hakkını ne bilir, bir susun Cerattepe bizimdir demedik, bu konular da söz hakkını onlara verdik !

Elbistan'da, suyun gözü Ceyhan nehrinin başlangıcı Elbistan'da içme suyu faciası yaşandı, 100 bin nüfuslu şehrin yaklaşık 60 bini zehirlendi bir hafta on gün insanlar hastanelerden evlerine gidemedi. Neredeyse bir ay oldu halâ bir yetkili çıkıp tam olarak sebebini açıklamadı ! Biz(MHP) ne yaptık ? Sayın K.Maraş milletvekilimiz çok lütuf gösterip Facebook üzerinden paylaşım yaptı, müthiş ses getirdi binlerce beğenisi, yüzlerce yorumu oldu paylaşımın, o da buna binayen Elbistan'a gelmedi, başka hiç bir mecra da konuşmadı, her hangi bir tv programında, mecliste konuşmadı zaten lûzüm kalmadı. Çünkü, dedim ya Facebook paylaşımı yeterince iş yaptı !
Daha fazla uzatmayacağım çevrecilik karnemiz budur !
İnsan hakları ?

Türkiye'de her yıl 500'e yakın kadın cinayeti işleniyor ! Tecavüzler, darp edilen, fuhuşa zorlanan, eve hapsedilen kadınlar ... Devleti yönetenler bunlar için bir şey yapmıyor, onların gözündeki kadını zaten biliyoruz, kahkaha atmaması, hamileyken utanması ve evden çıkmaması gerek ! Biz ne yapıyoruz toplumu bu illetten kurtarmak için ? Söyleyeyim, HİÇ . Kılımızı kıpırdatmıyoruz. Akılda kalan son cinayet Özgecan Aslan ! Ne kadar gündem de tuttuk ya da soruyu değiştirmek gerek, gündemimize aldık mı ? Hayır, pekîi ya Özgecan'a kim sahip çıktı, HDP ! 
Ensar Vakfı'nda 45 erkek çocuğa tecavüz ettiler, bakan vakfa sahip çıktı, mecliste araştırılması için soru önergesi verdiler, kabûl edilmedi, kimin oylarıyla ? Malesef bizim oylarımızla, düpedüz o bakanla aynı durumu savunduk, kabûl etmedik ...  
Kadın, çocuk haklarında her gün yeni ihlâller yerini alıyor ve biz sadece izliyoruz hatta görmezden geliyoruz, çünkü biz anlı, şanlı milliyetçileriz, gündemimize bu tip olayları alamayız !..

İnsan hakları karnemiz budur ! 

Edebiyatta, sanâtta yokuz, bir şeyler yapmak için uğraşanlarımız var ama biz ilgilenmiyoruz ! Bir ara ilgilendik set basacağız dedik, bir kadın oyuncu kim takar sizi dedi baktık bizi takan yok, seti basmaktan vazgeçtik ! Tam sanât camiasına sert bir giriş yapacaktık ki takılmadığımızı anlayınca gerek duymadık ! 
Bir çok yazarımız, üretenimiz var onlara da gerekli önemi vermiyoruz çünkü hemen biraz yazıp, çizince lider, teşkilat, doktrine karşı çıkıyorlar, yazan çizen adam sorguluyor, bize sorgusuz emir adamı gerek, o yüzden onları içimizde düşünmüyoruz !

Evet, evet sanât, edebiyat karnemiz de budur !

Şunu iyi anlamamız gerek ki milletin bütün dertleriyle dertlenmedikçe... Fikrimizi yaymak için bir şeyler üretmedikçe. Bu fikirle ülke yönetimine talip olup, millete baş vurmayı öğrenmedikçe hiç bir şey değişmeyecek. Başbuğun da belirttiği gibi yeni şeyler söylemenin vaktidir, üçüncü yolu millete göstermenin vaktidir, sağı, solu deneyen millete, üçüncü yolu anlatmanın vaktidir, bu yüzden de geleneği, geleceğe devredecek yeni kadroların vaktidir. 

Tanrı yardımcımız olsun, mücadele azmimiz var olsun, başaracağız !